Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: İsrail örgüt üzere davranmamalı

Erdoğan’ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

“Milletimizin takdiri ile 14 Mayıs seçimlerinde, AK Parti’den milletvekili seçilen siz kardeşlerimi bir defa daha tebrik ediyorum.

Cumhur İttifakı’nın sergilediği sağlam ve tarihi duruş, tarihe altın harflerle nakşolunmuştur. Bu vesileyle, Cumhur İttifakı’ndaki tüm ortaklarımıza şükranlarımı sunuyorum.

İnşallah, Türkiye Yüzyılı Destanını, Cumhur İttifakı olarak beraberce yazacak, gelecek jenerasyonlara armağan edeceğiz.

“CUMHUR İTTİFAKI’NIN KAPISI AÇIK”

Milletinin bekası ve istiklali uğrunda verdiğimiz çabaya katılmak isteyen herkese, Cumhur İttifakı’nın kapısının alışılmış ortaklarımızın isteği kaidesiyle açık olduğunu belirtmek isterim.

Kuruluşumuzdan bugüne girdiğimiz her seçimde olduğu üzere 14 ve 28 Mayıs seçimlerinde de oylarıyla, dularıyla yanımızda olan milletimizin tüm fertlerine teşekkür ediyorum.

Kendilerinden diğer kimseye tahammülü olmayan faşist zihniyet, bu son hezeyanının bedelini Mayıs seçiminde olduğu üzere 2024 Mart Mahalli Yönetimler Seçimleri’nde de ödeyecektir. Anadolu beşerinin ferasetinden nasibini almamış olanlar, kabahati kendinde aramak yerine hala millete yüklemeye kalkıyor.

Meclis çatısı altında niye yer bulamadıklarını sorgulamak yerine, Gazi Meclisimize hürmetsizlik ediyorlar.

Geçtiğimiz hafta tekrar bir demokrasi şöleni havası içinde gerçekleşen 4. Harika Büyük Kongremizi yaptık. Olağan kongremizde ise performans ve temsil odaklı bir anlayışla tekrar gözden geçireceğiz.

“İSTANBUL VE ANKARA BAŞTA OLMAK ÜZERE GERÇEK BELEDİYECİLİKLE TANIŞTIRANA KADAR DURMAK YOK”

Mevcut belediyelerimizi daha güçlü bir halde elde tutarken, İstanbul ve Ankara başta olmak üzere milletimizi gerçek belediyecilikle tanıştırana kadar bize durmak yok.

Sizlerin Mayıs seçimlerinin akabinde yaz devrinde de dolaştığınızı, hem teşkilatımızla hem vatandaşımızla kucaklaştığınızı biliyorum. Kaygısına derman olmak için gönlüne girdiğimiz her vatandaşımız bizim için bir kardır.

Bu süreçte bakanlarımız da 81 vilayetimize adeta çıkartma yaptılar. Randımanını daima birlikte gördüğümüz kent buluşmalarımızı, devam ettireceğiz. Seferberlik ruhuyla koşturarak 783 bin kilometre karelik vatan toprağının hiçbir köşesinde ayak basılmadık yer bırakmayacağız.

Muhalefet takımlarının milletten kopuk, iç uğraşa dönük, ülkenin meselelerine ilgisiz, üretken değil çığırtkan hali sizleri şaşırtmasın. Bunlar daima böyleydi. Yalnızca uygun birer tiyatro oyuncusu oldukları için dışarıya karşı farklı bir duruş ve telaffuz sergiliyorlardı.

Milletin önüne çeyrek asır boyunca hiç sandık koymayan, birinci koyduğunda da açık oy zımnî tasnif oy formülünü kullanan, milletin tercihiyle başa gelmiş başbakanı asan, darbelere alkış tutan bir zihniyetten bahsediyoruz.

“KALKINMA ATILIMLARINI BUNLARA KARŞIN HAYATA GEÇİRDİK”

Rahmetli Menderes ülke ve millet için ne yaptıysa bunlara karşın yaptı. Merhum Özal, tarihe damgasını vuran ıslahatlarını bunlara karşın gerçekleştirdi. Biz de 21 yıldır sessiz devrimlerimizi, kalkınma atılımlarımızı daima bunlara karşın hayata geçirdik.

Siyaset, şayet siz üzerinize düşenleri hakkıyla yapmazsanız, sürekli sürprizlere açık bir alandır. Belediye başkanlığı seçimlerinde bu cins sürprizler yaşadık. Önümüzdeki seçimlerde her şeyi olması gerektiği biçimde yaparak, sürprizi karşımızdakilere yaşatmak istiyoruz. Bu hususta en büyük misyon de sizlere düşüyor.

Önümüzdeki süreci evvel ülkem, evvel memleketim, evvel partim anlayışıyla yürütürsek daima birlikte kazanırız. “Önce benim çıkarlarım” diyenlerin ise karşımızdakilerden farkı kalmaz. Bu mevzuda her birinize güveniyorum, inanıyorum.

ENFLASYONDAKİ ARTIŞ TÜM DÜNYANIN SORUNU

Son devirde insanımızın canını en çok yakan ve sıkan mevzu hiç elbet hayat pahalılığıdır. Esasen her ülkenin, kendi gerçeklerine nazaran farklı düzeylerde seyreden enflasyondaki yüksek oranlı artışlar tüm dünyanın sıkıntısıdır. Türkiye olarak biz de birden fazla faktörün üst üste gelmesiyle bu sıkıntıdan muzdarip durumdayız.

Yeni yol ve formüllerle, enflasyonun ve yol açtığı meselelerin üstesinden gelecek bir programı uyguluyoruz.

Milletimden fırsatçılara hak ettikleri karşılığı, gerektiğinde malını satın almayarak, gerektiğinde hizmetini öteki yerlerden temine yönelerek, yapılan ahlaksızlığı ifşa ederek vermesini istiyorum. Arabadan konuta, kiradan besine pek çok alanda yaşanan istikrarsız fiyatlamaların önüne lakin bu formda geçebiliriz.

Hükümet olarak aldığımız önlemlerin tesirlerini yavaş yavaş görmeye başladık. Milletimiz de gayretimize dayanak verdiğinde süreç daha da hızlanacaktır.

Emeklilerimizin yaşadığı dertleri bir nebze de olsa hafifletmek için kasım ayının ortasında ödenecek halde, bir kereye mahsus 5 bin lira ikramiye ödemesi yapmayı kararlaştırdık.

“SAVAŞIN DA BİR AHLAKI VAR”

Bizim hem kendi terörle çabamızda, hem de bölgemizdeki savaş ve çatışmalardaki halimiz çok açıktır. Sivil yerleşimleri gaye alan hiçbir saldırıyı hakikat bulmuyoruz. Savaşın da bir ahlakı olduğuna inanıyoruz. Maalesef İsrail ve Gazze’deki çatışmalarda bu prensip çok ağır bir biçimde ihlal edilmektedir.

İsrail topraklarındaki sivillerin öldürülmesine açıkça karşı çıkıyoruz. Birebir formda Gazze’deki temizlerin hiçbir ayrım gözetilmeden katledilmelerini de asla kabul etmiyoruz.

“İSRAİL ÖRGÜT ÜZERE DAVRANMAMALI”

Elektriğini, giriş-çıkışlarını kesip, mescidinden kilisesine tüm ibadethanelerini, okullarını yıkarak, içinde sivillerin yaşadığı binaları yerle yeksan ederek, her türlü utanç verici teknikle yürütülen çatışma, savaş değil katliamdır.

Gazze’ye yönelik orantısız atakları dünya kamuoyu nezninde, İsrail’i hiç beklemediği bir pozisyona itebilir. Sivil yerleşimleri bombalamak, bölgeye insani yardım getiren araçları engellemek, bütün bunları maharet üzere sunmak, devlet değil fakat örgüt refleksi olabilir.

İsrail bir devlet üzere değil, örgüt üzere davranırsa örgüt üzere muamele görecektir.

“SAVAŞ BİR AN EVVEL DURMALI”

Türkiye olarak biz tarafları itidale davet ediyoruz. Bölgedeki savaşın bir an evvel durmasını, taraflar ortasındaki meselelerin görüşmeler yoluyla tahlilini istiyoruz.

Pazartesi gününden itibaren bu doğrultuda pek çok telefon görüşmesi gerkeçekleştirdim.

Türkiye olarak arabuluculuk dahil üzerimize ne düşüyorsa yapmaya hazırız. İnşallah bu halimizi sonuna kadar koruma edeceğiz.

Ne Gazze’de, ne İsrail’de, ne Suriye’de, ne Ukrayna’da çocuklar, siviller, suçsuz beşerler ölmesin, daha fazla kan akmasın istiyoruz.”