İş insanı Uğur Akkuş’a kripto para dolandırıcılığından açılan davada yargılamasına devam edildi.
İstanbul Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuksuz sanıklar Abdullah Alkreish, Feyza Betül Köksal ve Ercan Eşkin ile tarafların avukatları katılırken, müşteki Ömer A. da duruşmada hazır bulundu.
Duruşmada savunma yapan Abdullah Alkreish, sanık Uğur Akkuş’la “Turan” isimli müellif olarak bildiği kişi aracılığıyla tanıştığını söz ederek, 23 Mayıs’ta Akkuş’la görüştüğünü anlattı.
Sanık, irtibatı Akkuş’un yanında çalışan Eyüp isimli şahısla devam ettirdiğini, inanç sağlamak gayesiyle 5 bin dolarlık çalışma yaptıklarını ve bu sürecin başarılı olduğunu söyledi.
Eyüp isimli kişinin kendisine verdiği kripto para platform linkini Dubai’de çalışan arkadaşına denetim ettirmek gayesiyle gönderdiğini anlatan Alkreish, kelam konusu linkin gerçek çalıştığının tespit edildiğini belirtti.
Sanık Alkreish, Eyüp isimli şahıstan randevu alarak kelam konusu iş yerine müştekilerle gittiklerini, sanık bu görüşme sırasında evvel 10 dolarlık, daha sonra da 2 bin 500 dolarlık süreç yaptıklarını ve kelam konusu kripto para adresinin o sırada gerçek çalıştığını anlattı.
Akkuş’un yanında çalışan şahıslara “parayı bankaya götür” talimatını vermesinin akabinde Akkuş’un da çıktığını, lakin saatlerce beklemelerine karşın gelmediğini öne süren sanık Alkreish, “O esnada ben, Eyüp ve başkaları temasa geçtik. Bazen telefonları kapatıyor, bazen açıyordu en son da 497 bin 500 dolarlık bir makbuz gönderdi lakin daha sonra bu makbuz da düzmece çıktı. Hesaba para da gelmedi.” dedi.
Sanık Alkreish, Akkuş’un kendilerini “Sistemde arıza oldu, zahmet yok, yarın kesinlikle hesabınıza düşecek, yarın 10 üzere gelin şayet bir zararınız varsa ödemeye hazırım.” kelamlarıyla oyaladığını savunarak, kendilerinin Akkuş’u iş yerine çağırdığını fakat gelmediğini, daha sonra da Akkuş’un Fransa’ya kaçtığını öğrendiklerini ileri sürdü.
Müşteki Ömer A. ise duruşmada, Canberk isimli arkadaşının kendisini sanık Alkreish ile tanıştırdığını, olayın tasarlanmış dolandırıcılık olduğunu argüman etti.
Söz konusu iş yerine gittiklerinde Akkuş ve ortaklarıyla konuştuklarını, kendilerine kripto paranın beş dakika içinde hesabında olacağının söylendiğini lisana getiren müşteki, “Diğer sanıklar geldi. Sonra parayı götürdüler, bizi beklettiler, bekledik. Uğur ‘Beş dakikaya geliyorum’ dedi, kaçtı, gitti. ‘Biz banka üzeri yapıyoruz.’ dedi. ‘Buradan çıkmazsan polis zoruyla seni çıkarırız.’ diye beni tehdit ettiler. Onlar çağırmadan ben polis çağırdım. 100-150 bin dolarlık ziyanım var. Daha sonra bize ‘Bizi şikayet etmeyin hem paranızı veririz hem otomobilimizi alırız.’ dediler. Ne otomobil alındı ne param verildi.” sözlerini kullandı.
Sanık Feyza Betül Köksal da Ebru Şallı Akkuş’un tıpkı binadaki farklı iş yerinde marka koordinatörü olarak çalıştığını, olay günü sanık Akkuş’un iş yerinde muhasebecisinin olmaması üzerine kendisini arayarak bankaya gitmesini istediğini anlattı. Sanık Köksal, olayın bilgisi dahilinde olmadığını savundu.
AKKUŞ’UN GELECEĞİNİ BİLDİRDİ
Akkuş’un avukatı Büşra Çilingir ise müvekkiline kendilerinin de kolay ulaşamadığını söyleyerek, bir sonraki duruşmada Akkuş’un geleceğini bildirdi.
Söz konusu maddi zararın giderildiğini savunan avukat Çilingir, haziranda sanıklar ve müştekilerin anlaştığını argüman etti.
Duruşmada görüşü sorulan cumhuriyet savcısı, sanık Akkuş hakkında savunmasının alınmasına yönelik zorla getirme buyruğu talep etti.
Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, sanık Uğur Akkuş hakkında yakalama kararı çıkarılmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, müşteki Ömer A’nın davaya katılma talebinin kabulünü, müşteki Anvar M’nin de duruşmaya zorla getirilmesini kararlaştırarak duruşmayı erteledi.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ortak firmaları bulunan müştekiler Ömer A. ve Anvar M’nin dış ticaret işiyle uğraştığı belirtiliyor.
Müştekilerin, firmalarına ilişkin 500 bin dolarla kripto para almak istedikleri, komite karşılığında aracılık yapan sanık Abdullah Alkreish’le irtibat kurdukları anlatılan iddianamede, bu sanığın da müştekileri sanık Uğur Akkuş’la tanıştırdığı, 30 Mayıs’ta da Akkuş’un Şişli’de bulunan bir AVM’deki ofisinde müştekilerle bir ortaya geldiği aktarılıyor.
İddianamede, sanık Akkuş ve müştekilerin, 500 bin dolar karşılığında kripto para alımı konusunda anlaştığı, Akkuş’un birinci etapta itimat sağlamak gayesiyle 2 bin 500 dolar fiyatındaki kripto parayı müşteki Anvar M’nin hesabına aktardığı kaydediliyor.
Sanık Akkuş’un, kripto para akışının devamının sağlanması maksadıyla paranın tamamının hesabına yatırılması gerektiğini söylediği ve müştekileri ikna ettiği belirtilen iddianamede, müştekilerin 497 bin 500 doları Akkuş’a elden teslim ettiği lisana getiriliyor.
İddianamede, Akkuş’un müştekilere “Parayı bankaya yatırdıktan sonra geleceğim.” diyerek iş yerinden ayrıldığı, müştekilerin burada saatlerce beklediği lakin kimsenin gelmemesi ve hesaplarına kripto paranın yatırılmaması üzerine şüphelendikleri vurgulanarak, dolandırıldıkları gerekçesiyle şikayetçi oldukları anlatılıyor.
Sanık Akkuş’un, yardımcıları olan sanıklar Ercan Eşkin ve Feyza Betül Köksal’la müştekilerden aldığı parayı vererek bankaya teslim etmelerini söylediği aktarılan iddianamede, sanıkların rastgele bir kripto para transferi sağlamayarak haksız menfaat elde ettikleri belirtiliyor.
İddianamede, sanıklar Uğur Akkuş, Abdullah Alkreish, Ercan Eşkin ve Feyza Betül Köksal’ın “tacir yahut şirket yöneticisi olan ya da şirket ismine hareket eden şahısların ticari faaliyetleri sırasında nitelikli dolandırıcılık” hatasından dörder yıl altışar aydan on beşer yıla kadar mahpusla cezalandırılması talep ediliyor.
Öte yandan, Uğur Akkuş, haziranda bu belge kapsamında hakkında yapılan şikayet üzerine İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınmış, müşteki Ömer A’nın ziyanının giderildiğini bildirerek şikayetinden vazgeçmesi üzerine özgür bırakılmıştı.
