Eski Denizbank şube müdürü Seçil Erzan’ın avukatı Nazlı Nadide Karaaslan, Gazeteci İsmail Saymaz’ın sorularını yanıtladı.
BANKADAN ATILMAKTAN KORKUYOR
Seçil Erzan’ın 2011 yılında itibaren saadet zinciri kurduğunu ve yönettiğini anlatan Karaaslan, bu yıllarda paranın, “Yatırım fonu, otomobil alım satımı ve icradaki gayrimenkullerle” değerlendirildiğini söyledi.
11 yıl boyunca bu çarkı çeviren Erzan, 2021 yılında borsada batıyor. Avukatının verdiği bilgiye nazaran, para trafiği şöyle başlıyor:
“Süleyman Aslan’la, Ayhan Akman’la ve Barış Tari ile tanışıyor. İçeriye giriyor. Semih Kaya ve Fırat Özdemir bir verip üç kazanıyor. Ondan sonra Arda, Muslera. Ayhan Akman, emlakçı Serdar Şenol’u getiriyor. Şenol, Barış Tari’yi getiriyor. Semih Kaya, ‘Selçuk abide de para var’ diyor. Seçil, o denli arıyor Selçuk İnan’ı. İnan, Semih’e, ‘Böyle bir fon var mı?’ diye soruyor. “Evet, ben kazanıyorum, gir” diyor. Artık inkar ediyorlar.”
Avukatı, Erzan’ın milyonlarca dolarlık saadet zincirini bankadaki işinden olmamak için kurduğunu da ileri sürdü.
WHATSAPP BİLDİRİLERİ KURTARILDI
Karaaslan, uzmanların Erzan’ın silinen bildirilerini kurtarmaya başladığını belirtirken, “Bilirkişi 180 binden fazla silinen WhatsApp yazışmasını geri getirmiş, çalışma sürüyor. HTS kayıtlarıyla yazışmaları eşleştireceğiz. Seçil’in kime ne verdiği ortaya çıkacak.” dedi.
Avukatı, Erzan’ın hiç parasının kalmadığını ileri sürerken, şöyle konuştu:
“İnanmayacaksınız. Hakikaten beş kuruş para yok. Herkes diyor ki “Bir yere gömmüştür.” Gömmüşse büyük hayalkırıklığı yaşayacağım. Annesinin 7.500 TL’lik emekli maaşını, imzasını taklit ederek, kullandığı krediye bloke ettirmiş. Annesi engelli, imza atabilecek durumda değil. Taksitler devam ederken tutuklanıyor. Annesi bir kuruş emekli maaşı alamıyor tutuklandığından beri. O kadar sıkışık ki. Kendisinin de 170.000 TL’lik kredi ve kredi kartı borcu var.”
Karasalan, “İntihar etmeyi düşündüğü yanlışsız mu?” sorusuna da, “Evet, fare zehiri almış. İçmiş fakat kusmuş. Diyor ki “Ölmeyi bile becermedim.” karşılığı verdi.
Erzan’ın korkak olduğu için kaçamadığını savunan Avukat Karaaslan, şu argümanda bulundu:
“Kaçamaz, korkak bir kız o. Schengen’i de var, kaçmıyor. Belözoğlu’ndan, Çağlar’dan ve Çeviker Ailesi’nden aldığı para 10.000.000 dolar. O parayla isteseydi kaçardı. Çorlu’ya annesiyle vedalaşmaya gidiyor.”
