Bakan Güler, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle yıllık kıymetlendirme toplantısında bir ortaya geldi, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu ve soruları yanıtladı.
Bakanlık olarak çok taraflı ağır faaliyetlerin yanı sıra 91 ülkeyle ikili ve çoklu yüz yüze ve telefonla 154 görüşme gerçekleştirdiklerini belirten Güler, kardeş, dost ve müttefik ülkelerle askeri işbirliğini geliştirmek için askeri çerçeve mutabakatları, askeri eğitim işbirliği ve askeri yardım mutabakatları imzaladıklarını söz etti.
Bu bağlamda, kardeş, dost ve müttefik 88 ülke ile Askeri Çerçeve Mutabakatı, 63 ülke ile Askeri Eğitim İşbirliği Muahedesi imzalandığını aktaran Güler, “Ayrıca 47 ülke ile Askeri Çerçeve Muahedesi ve 13 ülke ile de Askeri Eğitim İşbirliği Mutabakatı imzalanmasına yönelik müzakere süreci devam etmektedir. Askeri Yardım muahedeleri kapsamında ise bugüne kadar 20 ülke ile Askeri Mali İşbirliği Mutabakatı ve 30 ülke ile Nakdi Yardım Uygulama Protokolü imzalanmıştır.” bilgisini verdi.
FETÖ ile gayrete de değinen Bakan Güler, elde edilen bilgi ve dokümanlar doğrultusunda FETÖ ile uğraşın, büyük bir hassasiyetle devam ettiğini belirterek, “Hain örgütle gayretimiz, iltisaklı tek bir işçi kalmayıncaya dek odunsuz bir formda ve kararlılıkla devam edecektir.” sözlerini kullandı.
Milli Savunma Üniversitesinde İngilizce eğitim
Silahlı Kuvvetlerin üstün niteliklerinin artarak devam etmesi için Ulusal Savunma Üniversitesinin eğitim faaliyetlerini titizlikle sürdürdüğüne dikkati çeken Güler, “Halihazırda Ulusal Savunma Üniversitesi Müşterek Harp Enstitüsünde eğitim öğretim, tüm öğrenciler için dost ve müttefik ülkeler dahil Türkçe olarak verilmektedir. Fakat, gelen ağır talepler üzerine Türkçeye ek olarak anılan eğitimin İngilizce olarak da farklı bir seminer halinde verilmesi için çalışmalarımızı başlatmış bulunuyoruz.” diye konuştu.
Güler, kelam konusu seminer derslerinin 2024 yılı başından itibaren verilmeye başlanacağını belirtti.
Askeralma faaliyetlerinin, 2019’da yürürlüğe konulan kanun çerçevesinde sürdürüldüğünü aktaran Güler, “Söz konusu kanun kararlarının yürürlüğe girmesinden bugüne kadar 2 milyon 817 bin 600 kişi askerlik yaparken, 641 bin 544 kişi de bedelli askerlik uygulamasından istifade etmiştir.” bilgisini paylaştı.
Savunma sanayi
Bakan Güler, içinde bulunulan hassas devirde yerli ve ulusal savunma endüstrinin kıymetinin her geçen gün daha da arttığına vurgu yaparak, “Sayın Cumhurbaşkanı’mızın takviyesi ve teşvikiyle yerlilik ve ulusallık oranı yüzde 80’lere ulaşan savunma sanayi eserlerimizin de katkısıyla kahraman ordumuz kara, deniz, hava ve siber harekat alanlarında daima güçlenmektedir.” dedi.
Devam eden modernizasyon projeleri kapsamında 2023 yılı içinde çeşitli cins ve ölçüde kıymetli harp silah, araç ve gereçlerinin envantere alındığını belirten Güler, bu kapsamda, askeri fabrikalarda, yerli ve ulusal kaynaklarla modernizasyon, bakım ve tamir faaliyetlerinin muvaffakiyetle yürütüldüğünü söyledi.
Bakan Güler, tersanelerde, yerli savaş gemilerinin ve ulusal denizaltıların tasarlanıp inşa edildiğine işaret ederek, “Su üstü ve su altı platformların bakım ve tamirleri gerçekleştirilmektedir. Bakanlığımıza bağlı ASFAT, başta MİLGEM ve Mekanik Mayın Temizleme Teçhizatı olmak üzere savunma sanayi alanında kritik projeleri muvaffakiyetle yürütmektedir.” diye konuştu.
Güler, Makine ve Kimya Sanayisi AŞ’nin de sahip olduğu esaslı deneyimle ulusal proje ve yatırımlara öncelik verdiğini vurguladı.
Türkiye’nin ürettiği, tasarladığı ve ihraç ettiği yerli ve ulusal savunma sanayi eserleri ve bu alanda sahip olduğu imkan ve kabiliyetleriyle dünyada isminden her geçen gün daha fazla kelam ettirdiğini aktaran Güler, şunları kaydetti:
“Milli muharip uçağımız KAAN’dan HÜRJET’e, insansız savaş uçağımız KIZILELMA’dan ANKA-3 ve ATAK-2’ye, dünyanın birinci SİHA gemisi TCG Anadolu’dan TCG İstanbul’a, İMECE uydumuzdan Yeni Altay Tankı ve Fırtına Obüsü’ne birçok kritik projemizin hayata geçirilmesi milletlerarası pazarda kıymetli bir aktör haline gelen Türkiye’nin gücünü simgelemektedir.”
Savunma sanayi güvenliği
Cumhurbaşkanlığı Savunma Sanayii Başkanlığında, HİSAR ve SİPER Ürün-1’in seri üretim kontratlarının imzalandığını hatırlatan Güler, “Özgün tasarım ve ileri teknoloji yetenekleriyle göz kamaştıran yerli ve ulusal savunma endüstrimizde ulaştığımız düzey, ülkemizin ve asil milletimizin gurur kaynağı olmaktadır.” değerlendirmesini yaptı.
Bakan Güler, savunma sanayi firmalarınca üretilen yerli ve ulusal eserlerin güvenliği konusuna da değinerek, şunları lisana getirdi:
“Milli yetenek, kıymet ve gururlar övgüyle karşılanıp takdir edilirken, öbür yandan yürütülen çalışmaların ve proje teknik bilgilerinin kamuoyuyla denetimsiz biçimde paylaşılması; sahip olunan yeteneklerin bilinmesine, eserlerin fonksiyonelliğini önlemeye yönelik karşı önlem alınmasına, yeteneklerin zafiyete uğraması ve bilgi üstünlüğünün kaybedilmesine neden olabilmektedir. Bu hususta üretici, kullanıcı, basın, hülasa tüm taraflar her manada büyük hassasiyet göstermeli ve hassaslık sergilemelidir.”
F-16 tedariki ve modernizasyonu ile Eurofighter alımı
Bakan Güler, Hava Kuvvetlerinin gücünü artırmaya yönelik faaliyetlere ait, şunları aktardı:
“ABD’den 40 adet F-16 Blok 70 Viper alımı ile 79 adet modernizasyon kiti talep ettiğimiz süreci takip ediyoruz. ABD ile teknik toplantılar tamamlandı. Lakin bir an önce olumlu ve somut adımlar atılarak sürecin başlatılmasını beklediğimizi de muhataplarımıza iletiyoruz. Bu bahisle ilgili dün Sayın Cumhurbaşkanı’mız, ABD Lideri Biden ile bir telefon görüşmesi yaptılar. Lider Biden da ‘Bunu en kısa ürede kongreye iletme hazırlıklarını yaptım.’ diyerek söz etmiş.”
Tedarik sürecinde en kıymetli konunun müttefiklerin birbirine yaptırım uygulamaması olduğuna dikkati çeken Güler, “Müttefiklerin, Türkiye’nin global ve bölgesel işlevini düzgün anlaması, ona nazaran bu üzere tahdit uygulamalarından derhal vazgeçmesi gerektiğini her vakit tabir ediyoruz. Güçlü Türkiye’nin, güçlü Türk Silahlı Kuvvetlerinin, güçlü NATO ve güçlü ittifak demek olduğunu hatta güçlü terörle çaba olduğunu vurguluyoruz.” formunda konuştu.
Güler, F-16 tedarik ve modernizasyonuna ait süreç devam ederken, üzerinde durdukları ve en âlâ alternatif olarak gördükleri tek uçağın Eurofighter Typhoon olduğunu söyledi.
İlk evrede 20, daha sonra da 20 olmak üzere en üst versiyon 40 Eurofighter Typhoon uçağı alma planları olduğunu belirten Güler, şöyle devam etti:
“İngiltere’nin bu mevzudaki dayanağı ve yaklaşımı başka müttefiklere örnek olması açısından kıymetlidir. İspanya da emsal dayanağı bize vermektedir. Almanya’nın itirazları konusunda; müttefiklik ruhu asıllarında, ortak güvenlik perspektifine uygun seçenek ve kararların alınması yanlışsız bir yaklaşım olacaktır. Tüm bunların ötesinde asıl gayemiz, muharip eğitim uçağımız HÜRJET ve 5’inci jenerasyon ulusal muharip uçağımız KAAN’dır. KAAN’ın, birinci uçuşunun 27 Aralık’ta gerçekleştirilmesi, yerli motorun 2028’de hazır olması ve en geç 2032’de envantere alınması planlanmaktadır.”
Güler, önceliklerinin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde hayata geçirilen ulusal teknoloji atağı doğrultusunda, teknolojisiyle deneyimiyle mühendislik altyapısı ve proje idare sistematiğiyle dünyada büyük yankı uyandıran savunma endüstrisini daha da ileriye taşımak olduğunu söz etti.
Doğal afetlerle mücadele
Bakanlığın, 6 Şubat’ta meydana gelen zelzelelerin birinci anından itibaren tüm imkanlarıyla arama kurtarma, ulaştırma, güvenlik, barınma ve iaşe dayanağıyla yaraların sarılması için seferber olduğunu belirten Güler, başta zelzele bölgelerinde hayatın olağanlaştırılması olmak üzere ilgili bakanlık ve kurumlarla tam bir uyum içinde çalışmalarını sürdürdüklerini kaydetti.
Güler, Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından oluşturulan rezerv güç ile yangın söndürme çalışmalarına sağlanan dayanağın de aralıksız sürdürüldüğünü belirterek, şunları anlattı:
“Bu çerçevede, Silahlı Kuvvetlerimize ilişkin helikopter ve uçaklarımız tarafından yıl içerisinde 1369 sorti yapılarak yangınla çaba çalışmalarına katkı sağladık. Ülkemizde meydana gelen afetlerin yanı sıra, Libya ve Afganistan’da meydana gelen afetler sonrasında AFAD’ın arama kurtarma takımları, sıhhat takımları ve yardım materyalleri askeri gemi ve kargo uçaklarımızla bölgeye sevk edilmiştir. Ayrıyeten, Gazze için ülkemiz tarafından gönderilen insani yardımlar da Mısır’a ulaştırılmıştır.”
“Askerliğim” ve MSB taşınabilir uygulaması
Milli Savunma Bakanı Güler, faaliyetlerinin yanı sıra askeralma süreçlerinin daha rahat bir formda yürütülebilmesi için oluşturulan “Askerliğim” uygulamasının, mart ayında e-Devlet üzerinden erişime sunulduğunu hatırlattı.
Bakanlığın resmi internet sayfasında yer alan içeriklerin yanı sıra kullanıcıların anlık bildirimler ve duyurulara süratli erişim sağlayabileceği, “Milli Savunma Bakanlığı Taşınabilir Uygulaması”na da değinen Güler, uygulamanın kasım ayında taşınabilir aygıtlar üzerinden kullanıma sunulduğunu aktardı.
“Türkiye ile birlikte olanlar kazanacak”
Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, gerginlik ve çatışmaların savaşa evrildiği bu periyotta Türkiye’nin huzur, itimat ve istikrarın merkezinde olarak, müzakere masalarının mimarı ve vazgeçilmez bir üyesi olduğunu vurguladı.
Artık, Türkiye’yi içermeyen hiçbir değerlendirmenin kıymetiharbiyesinin bulunmadığını ve gelecek devirde Türkiye ile olanların kazanacağını belirten Güler, şunları kaydetti:
“Milli Savunma Bakanlığı ve Türk Silahlı Kuvvetleri, Cumhuriyet’imizin ikinci asrında ve Türkiye Yüzyılı gayelerimiz doğrultusunda, bekamıza yönelen her türlü tehdit ve tehlikeyi bertaraf etmeye, ülkemizin savunma ve güvenliği için var gücüyle çalışmaya dün ve bugün olduğu üzere bundan sonra da devam edecektir.”
