Gerçeğe alışılmamış cinsel istismar raporu hazırladığı öne sürülen ve Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğu gerekçesiyle İsimli Tıp Kurumu’ndaki misyonundan ihraç edilen profesör Süleyman Salih Zoroğlu hakkında iddianame hazırlandı.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Aile İçi ve Bayana Yönelik Kabahatleri Soruşturma ofisi tarafından hazırlanan iddianamede yaşları 7 ila 18 ortasında değişen 21 mağdur çocuğa şüphelinin süratli bir formda “Çoklu kişilik bozukluğu” tanısı koyarak seanslar sırasında “ketamin” hususu verdiği, cinsel içerikli sorular yönelttiği, ailenin çeşitli üyelerini istismarla suçlayarak maddi talepler içeren tehditvari teşebbüslerde bulunduğu belirtildi.
Ayrıca şüphelinin çocukları kendi tutacağı bir konuta yerleştirmeye ve yurt dışına göndermeye çalıştığı istikametinde şikâyetçi beyanları olduğu anlatıldı.
“ÇOCUKLARI AİLELERİNDEN ALIP KULLANIYOR”
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan 151 sayfalık iddianamede mağdur çocukların anlatımlarına yer verildi. Mağdur çocuklardan T.Ş. sanık Zoroğlu’nun kendisine Ketamin verdiğini söyleyerek “Annem ile ilgili ne anlattığımı tam hatırlamıyorum, o vakit ilaç yüzünden başım berbattı. O vakit anlattıklarım aslında hekimin durduk yere ortaya çıkardığı bir şey. Bu hekim benim üzere DKB hastalarını bulup kimi konutlara kapatıyor. Olmayan şeylerle ilgili suçlamalarda bulunuyor ve çocukları ailelerinden ayırıp kullanıyor. Mesela beni bir meskene kapatmıştı, orada 2 tane kız vardı 18 ve 19 yaşlarında. Birinin ismi B. başkasının ismi ise N.’ydi. Bu kızlar tabibin babasının evindeydi” biçiminde anlatımda bulunduğu iddianamede kaydedildi.
“İLAÇLARI KAÇAK OLARAK GETİRİYORLARDI”
Mağdur E.C. ise “DKB tanısı koydu ve her hafta gelmemi istedi. Sonrasında bana burnumdan bir ilaç vermeye başladı. İsmi Ketamin’miş. Kullanmaya başladığım vakitlerde biraz mayhoş üzere oluyordum. İki burnuma da 3-4 kez sıkıyordu. Bu ilaçları kaçak olarak getiriyorlardı. Bir müddet sonra bana fısfısın pek tesir etmediğini görünce iğne kullanmaya başlayacağını söyledi. Ben fısfıs kullandığım devirde taciz olaylarına girmeye çalışıyordu. Biz fısfısı 4-5 defa kullandıktan sonra Ketamin ile iğne vurmaya başladı. Bu iğneyi Süleyman Salih Zoroğlu yapıyordu. Birinci kullandığımda kendimi makûs hissetmiyordum zira dozunu az kullanmaya başlamıştı. Ancak vakitle dozunu artırmıştı. Ben koltukta uzanıyordum lakin ne konuştuğumu hatırlamıyorum. Süleyman hekim, ses ve manzara kaydına alıyordu. Ben dinlediğim vakit ne konuştuğumuzu hatırlıyordum. Sonradan dinlediğim kayıtlarda ‘Sana mı dokundu?’ gibisinden sorup, olmasa bile oluyormuş üzere bir tesir vermeye başlıyordu” tabirlerini kullandı.
“BABAMLA GÖRÜŞMEME ASLA MÜSAADE VERMİYORDU”
Mağdur E.C. beyanının devamında, “Ben sık sık Ketamin isimli ilacı kullanmaya başladıktan sonra artık kendimi kaybetmeye başlamıştım. Ben artık krizlerin bitmesi için her şeyi yapmaya hazırdım. 20 kilo vermiştim. Babamla görüşmeme asla müsaade vermiyordu, ‘Onunla görüşmeyeceksin sana bunları bunları yaptı’ diye söylüyordu. Bunları bana Ketaminliyken söylüyordu. Ben Ketaminliyken dediklerimin birçoklarını hatırlamıyordum lakin bir yerden sonra kendime geldiğimde hatırlamaya başladım. Bana hipnoz tesirindeyken ‘Evet E. sen bunları yaşadın, bunları annen ve ağabeyin de biliyormuş fakat seni umursamamışlar’ diye söylüyordu“ dedi.
Fethullahçı Terör Örgütü (FETÖ) üyesi olduğu gerekçesiyle İsimli Tıp Kurumu’ndaki misyonundan ihraç edilen profesör Süleyman Salih Zoroğlu “BEN AİLEMİ BIRAKIP GİTMEK İSTEMİYORUM”
Bir öteki mağdur çocuk H.Ö.’nün Zoroğlu’na gönderdiği, “Hocam ben H., ben size babamla ilgili bir şey dediğimi hatırlamıyorum ve ben ailemi bırakıp bir yere gitmek istemiyorum, lütfen siz de daha fazla uğraşmayın bu mevzuyu kapatın ben daha fazla sizinle tedavi görmek istemiyorum” biçimindeki bildirinin ekran imajının tespit edildiği iddianamede kaydedildi.
“KETAMİN KULLANDIĞINI AİLEME SÖYLEMEMEM GEREKTİĞİNİ BELİRTTİ”
Mağdur çocuk M.Ç. ise beyanında “Annem, babam ve ben birinci olarak 2022 yılının Ekim ayında kliniğe gittik. Daima olarak babamın mesleği, benim babamla aramdaki muhabbet, aile durumumuz mevzularında sorular yöneltiyordu. Ben de babamla aramın çok güzel olduğunu, babamı çok sevdiğimi, aile içerisinde bir sorunumuzun olmadığını söyledim. Üçüncü seansta benim burnuma dört kere fısfıs halindeki Ketamin unsurunu sıkmaya başladı. Bana da Ketamin’in çocuklardaki kullanımının yasal olmadığını, hatta bunu kendisinin de yasal yollardan temin etmediğini, bu sebeple Ketamin kullandığını aileme söylememem gerektiğini belirtmişti. Ben de o devirde tabibin beni düzgünleştirmeye çalıştığını düşünerek aileme söylememiştim. Devam eden süreçte ben yeniden ağır Ketamin tesiri altındayken ‘Babanın sana bir şey yapmadığından emin misin?’ dedi. Ben her seferinde babamı çok sevdiğimi söylesem de Salih Hoca çok derecede ısrarlı bir halde ‘İyi düşün, bu türlü bir şey yaşanmış olabilir bana anlat’ diyordu. Daima olarak babam hakkında konuşmak istemesi beni çıldırtmıştı” dedi.
“SALİH HOCA’DAN SONRA ÇOK SÜRATLİ BİR DÜZGÜNLEŞME SÜRECİ YAŞADIM”
Mağdur M.Ç. beyanının devamında, “Salih Hoca ile seanslarımızdan sonra gidişat düzgün değildi, daha da kötüleşmeye başladım. Salih Hoca’ya ketamin unsuru kullanmak istemediğimi söyledim. Salih Hoca benim bu kararlı halimi görünce kabul etti. Bir gün meskende kendime ziyan vermek istedim. Esasen bugüne kadar aileme bu bahisten bahsetmemiştim. Kendimi berbat hissedince polisleri arayıp yardım etmeleri gerektiğini, yoksa kendime ya da ailemden birisine ziyan vermeyi düşündüğümü söyledim. Bunun üzerine konutumuza polisler ve ambulans geldi. Annem de meskene gelince bana ne olduğunu sordu. Ben de artık daha fazla gizleyemeyeceğimi, durumumun yeterli olmadığını, Salih Zoroğlu’nun bana Ketamin unsuru uyguladığını, bu hususun bana âlâ gelmediğini ve seanslardaki cümlelerle benim rahatsızlığımı daha da arttırdığını, babam hakkında istismar tezlerinde bulunduğunu söyledim. O günden sonra Salih Hoca’ya gitmemeye karar verdik. Sahiden güzel durumda olduğumu hissetmeye başladım. Salih Hoca’dan sonra çok süratli bir düzgünleşme süreci yaşadım. Babamla aram çok düzgündür. Büsbütün Salih Hoca’nın kullanmış olduğu hususun ve yapmış olduğu yönlendirmelerin tesiriyle o devirde bu türlü düşünmüştüm. Bu sebeple Salih Zoroğlu ve tespit edilen tüm şahıslardan şikayetçiyim” dedi.
