Antalya Körfezi’ne Kızıldeniz’den gelerek yerleşen, burada hem balıkçıların ağlarına hem de balık yavru ve yumurtalarını yedikleri için ekonomik kıymeti olan çeşitlerin popülasyonuna ziyan veren balon balığıyla çaba sürüyor.
Antalya Körfezi’nde balık popülasyonunun azaldığından kaygı yanan balıkçılar ise bugünlerde çıktıkları avdan elleri boş dönüyor. Balık popülasyonunun azalmasına bir tahlil bulunamadığını belirten balıkçılar, körfezin kimyasal ve katı atık nedeniyle kirlendiğini, bu nedenle balık avlamanın giderek zorlaştığını belirtiyor.
10 YIL EVVEL 20 KİLO BALIK TUTULURDU
Antalya Balıkçı Barınağı Yeni Liman Su eserleri Kooperatifi Lideri Cemal Talas, bilhassa Antalya Körfezi’nde balık popülasyonunun hayli düştüğünü belirterek, “4-5 yıldır aslan balığı ve balon balıkları deniz ekosistemini bozan çeşitlerden. Hem de kimi otellerin bıraktığı atıklardan ötürü kirlenmesinden kaynaklandığını düşünüyorum. Balık da pak suda kalmak istiyor. Oteller ne kadar atıklarını arıtsa da çok fazla arıtıldığını düşünmüyorum.” diye konuştu.
Geçimini balıkçılıkla sağlayan tekne sahiplerinin de kendisine kaygı yandığını belirten Talas, “5-10 sene evvel çok balık tuttuklarını, bugünlerde tutamadıklarını söylüyorlar. Amatör balıkçılar da bu durumdan muzdarip” dedi. 10 yıldır körfezdeki balık popülasyonunda daima azalma gördüğünü belirten balıkçı Lütfi Evgin de “Bunda yağış, iklimin ve atıkların çoğalmasının tesiri var. Bilhassa kimyasal kirlilik. Deniz pak görünüyor fakat balık için pak değil. 10 yıl evvel 10 paket ağla 20-30 kilo balığı çok rahat tutardık. Şimdilerde 2 kilo tutunca şükrediyoruz. O balıkla da lakin masrafını karşılıyorsun.” dedi.
“3 GÜN ÜST ÜSTE 1,5 KİLO BALIK TUTABİLDİM”
Bir diğer balıkçı Mesut Özdemir de “Hava kaideleri, kadroların değerli olması, balıkçının geçinmesinin zorlanması para kazandırmıyor. Denizi çok kirlettik. Birtakım otellerin arıtma sistemleri çok uygun değil. Kimyasal unsurları arıtamadıkları için balık yavrularını ve yumurtalarını öldürüyor” diye konuştu. Yalçın Kubatlar da evvelce en az 20 kilo balık tuttuklarını söyledi. Son yıllarda avdan eli boş döndüklerini söyleyen Kubatlar, “Bu sene bir sefer 15 kilo balık tuttum. Geçen hafta 3 gün üst üste 1,5 kilo balık lakin tuttum. Tabiat kirlendi. Plastik atıklar ve bilinçsiz avcılık bitirdi.” diye konuştu.
“KÖRFEZE AKAN SULARDA DENETİMSİZCE KİRLENME VAR”
Akdeniz Üniversitesi Su Eserleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Akdeniz Üniversitesi ve Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ortak protokolüyle denizden ve akarsulardan daima örnekler alıp inceleme yaptıklarını söyledi. Canlıların ömrünü etkileyecek, müsilajı tetikleyecek ögelerin olup olmadığını incelemek için bunu yaptıklarını belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Körfeze akan suların kenarlarında ve kıyıda denetimsizce kirlenme görüyoruz. Yüklü olarak katı atık var. Akarsularımızı kaybediyoruz. Akarsudaki bütün kirliliğin yağmurla geldiği Antalya Körfezi’ni de kaybetmeye başlıyoruz. Suları kirletenlere ağır cezalar verilmelidir.” dedi.
Antalya’nın gelirinin denizden olduğunu belirten Prof. Dr. Gökoğlu, “Otellerin önüne gidiyorsunuz, sularda katı atıklar var. Zirai ilaç kutularının gelişi hoş kıyıya atıldığını gördüm. Her yer poşet, plastik atık var. O plastik atıklar balıklardan en son bize kadar geliyor.” diye konuştu.
