MHP Genel Lideri Devlet Bahçeli, Kurban Bayramı nedeniyle yazılı bildiri yayımladı.
Bahçeli, “Beşeriyetin, huzur ve umut definesini bulmak, istikbal ve istikrar tepesine tırmanmak niyetiyle çırpınırcasına istek ve arayış içinde olduğu bir dünya tablosu karşımızdadır. Adalet, hakkaniyet, haysiyet, insaniyet ve merhamet açlığının yol açtığı hayat ve medeniyet dramları elbette korku verici noktadadır. Titanik enkazını görmek emeliyle milyarlarca dolar harcayıp Atlas Okyanusuna dalış yapan ve sonra da kaybolan 5 milyarderin günlerce konuşulduğu kadar mesela Mora Yarımadası açıklarında balıklara yem olan mazlumlar hiç konuşulmamış, hiç de gündeme alınmamıştır. Halbuki derisinin rengi ve eriştiği maddi kıymetin birikim düzeyi ne olursa olsun insan her coğrafyada insandır, eşit hak ve hürriyetlere bihakkın sahiptir. Maalesef bu somut gerçeğin hiçe sayılması, itiraf ve tabir edilmemiş ezici bir kast sisteminin global sistemde hakimiyet ve hükümranlık kurması ayrımcılıkları körüklemekle birlikte medeniyetler ve milletler ortasındaki köprüleri de dinamitlemektedir.” dedi.
“SÖZDE DEMOKRATLARIN İNSAN GÖNLÜNÜ KAZANMA EMELİ BEYHUDEDİR”
Bahçeli, hiç doymayanlarla obezlikten kurtulma gayreti verenler ortasındaki derin uçurumun; hiç kazanmayanlarla servetinin ölçüsünü dahi bilmeyenler ortasındaki devasa çelişkinin daha inançlı, daha huzurlu, daha müreffeh bir dünyaya ulaşmayı zorlaştırdığına dikkat çekti.
MHP başkanı, “Bu zorluk global dayanışma ve yardımlaşmayla aşılabilecek, birebir vakitte empati ve sorumluluk kültürünün kökleşmesiyle aşındırılıp nihayetinde bertaraf edilebilecektir. Kelamda demokrat ve özgürlükçü, özde despot ve sömürücü zihniyetlerin, hatta takiyye ve istismarı davranış kalıbı, üstelik siyaset ve hayat ideolojisi haline getiren zillet emelli çevrelerin içtenlikle inisiyatif üslenip insan gönlünü ve Allah isteğini kazanma hedefi beyhude bir beklentidir. Artık herkesin durum ve duruş muhasebesi yapması, bunun sonucunda Türk ve Türkiye Yüzyılı’nın insan-insan; insan-millet; millet-devlet ilgileri üzerinde dürüstçe baş yorması büyük bir gereksinimdir. Olmayan karanlıktan şikayet edip pırıl pırıl yanan ışıkları söndürme eforuyla vakit ve vakar iflası içine gömülenlerin öncelikle beşere ve millete bakış açılarını, dünyaya ve beşeriyete yaklaşım adımlarını gözden geçirmelerinde fayda vardır. Bu iflah olmaz şaşkınların, karşıladığımız bayramların mehabet ve muhabbet ikliminden istifade ederek ulusal mensubiyet şuuruna; fikri, zihni ve iradi tutarlılık çizgisine ulaşmaları, ayrıyeten mahkum oldukları darboğazdan kurtulmaları olası olmakla birlikte, bugüne kadarki deneyimlerle bunun pek de mümkün görünmediği aşikardır” tabirlerini kullandı.
“KURBAN BAYRAMI DAYANIŞMA VE YARDIMLAŞMANIN SİMGESİDİR”
Bahçeli, ulusal ve dini bayramların; barışın, paylaşmanın, hatırlamanın, her manada birliğin, dirliğin, kardeşliğin, tasada ve sevinçte yekpare olmanın bahtiyarlığı olduğunu vurgulayarak şunları dedi:
“Çok şükür mübarek Kurban Bayramına ulaşmanın; kurban ibadetinin insani, vicdani ve İslami mükafatlarına layık olabilmenin yeni bir fırsat periyoduna kavuşmanın huzuru içindeyiz. Kurban, bir Müslüman’ın tüm varlığını Allah yolunda feda etmeye hazır olduğunun manevi kanıt ve kefaretidir. Bunun yanında kurban ibadeti; Allah’a yaklaşmak, yakınlaşmak ve isteğini kazanmak için üstlenilen manevi vecibenin sahip olunan imkanlar nispetinde ifası ve idamesidir. Gerçekten Kurban Bayramı dayanışma ve yardımlaşmanın simgesidir. Toplum hayatımızın tertip ve istikrar halinde, huzur ve inanç dahilinde sürdürülebilir bir nitelik kazanabilmesi ismine bayramın ahlaki ve manevi iletisine; ihsan, ikram ve cömertlik davetine riayet ve sadakat gösterilmesi halisane dileğimdir. Küslerin barışıp kucaklaşması, dargın gönüller ortasındaki buzların erimesi, sıla-i rahim ruhunun vatanımızın her yöresinde tıpkı bir bayrak üzere yükselmesi yürekten niyazımdır. Bu his ve kanılarla aziz vatandaşlarımızın, Türk-İslam aleminin mübarek Kurban Bayramı’nı tebrik ediyor şükranlarımı sunuyorum.”
