Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler, Ankara’da bir küme gazeteci ile bir ortaya geldi. Bakan Güler, yıllarca terörle anılan Hakkari ve Şırnak üzere vilayetlerin kendisinde özel bir yeri olduğunu söyledi.
Güler, “1992-1994 yılları ortasında tabur kumandanı olarak Şırnak’ta vazife yapmış biri olarak bölge halkı ile aramda özel bir bağ oluştu. Tabur komutanlığımdan bu yana oradaki insanların meselelerine nasıl deva olabiliriz diye çalışmış ve bölge insanı ile içten bir ilgi kurmuş biriyim. Oradaki beşerler sizin samimiyetinizden emin olursa kaygı edilecek hiç bir şey yok. Biz de bu samimiyeti kurduğumuz için hem geçmişte hem de artık çalışmalarımızı rahatlıkla yapıyoruz o bölgede” dedi.
“ÖRGÜTE İŞTİRAKLER SURİYE VE İRAN’DAN”
Bakan Güler, terör örgütüne iştirak ile ilgili, “‘Katılım büsbütün bitti’ demek büsbütün yanlışsız olmaz. Lakin, daima vurguladığımız üzere bitme noktasına gelmiş durumda. Bu bahiste Diyarbakır annelerimizin dayanılmaz tesiri oldu. Terör örgütü çocuk kaçırmaya cüret edemiyor. Ayrıyeten gençlerimiz örgütten kaçan beşerlerle sohbet ediyor, toplumsal medya başta olmak üzere her türlü yayın araçlarından haberleri ve gelişmeleri takip ediyor, gerçekleri daha düzgün anlıyor ve görüyor” dedi.
Güler, terör örgütünün akın kapasitesinin düşüp düşmediğine ait, “Kesinlikle, 90’lı yıllarda gördüğümüz üzere bir aksiyon artık yapılamaz. Örgüt şu anda dağılmayı önlemek ve kendini korumak için ağır gayret harcamakla meşgul. Şu an örgüte iştirakler daha çok Suriye ve İran’dan” diye konuştu.
“TERÖR ÖRGÜTÜNÜ BİTİRECEĞİZ”
Bakan Güler, Talabani’nin denetim ettiği bölgedeki hareketliliğe ait, “PKK/YPG ismi ne olursa olsun bir terör örgütünü bitirme noktasına getirdiğinizde birileri de ‘bunların türevini nasıl çıkartırız’ diye uğraşacaktır. Bunu biliyoruz, bekliyoruz. Biz terör örgütünü bitireceğiz, bundan kuşkumuz yok. Bu bitecek; lakin tahminen başımıza öteki bela saracaklar. Onlar kendi nizamını yürütmek için bunu yapmaya çalışacaklar. Lakin, Türkiye güçlenerek bölgesinde ve dünyada kelam sahibi olmaya devam edecek. Önümüzdeki devirde Türkiye ile birlikte olanlar kazanacak. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliği yalnızca bölgede değil, bütün dünyada büyük bir tesir ve farkındalık yarattı. Cumhurbaşkanımızın ‘Dünya, beşten büyüktür’ kelamı BM Genel Sekreteri’ni bile Güvenlik Konseyi’nde değişiklik yapılmasını tabir etme noktasına getirdi. Afrikalı kardeşlerimiz açıkça tabir ediyor. Togo Dışişleri Bakanı’nın konuşmasındaki ‘Biz sizin kibrinizden ve kendinizi beğenmişliğinizden nefret ediyoruz.’ tabirini herkes dinledi. Bu Cumhurbaşkanımızın herkese verdiği cesarettir” tabirlerini kullandı.
“HUZUR ORTAMI SAĞLANDIKTAN SONRA ÇIKACAĞIZ”
Bakan Güler, sığınmacıların geri dönüşüyle ilgili ise “Hükümetimiz el yordamıyla değil ne yaptığını bilerek çalışıyor. Biz yıllar evvel bu insanları mevtten kurtarmışız, aileleriyle gelmişler bize sığınmışlar. Devletimizin aldığı kararlar çerçevesinde yerleştirildikleri kentlerde muhakkak kurallar ve koşullarda yaşamaları gerekiyor. Lakin yerleştirildikleri yerleri değiştirenler var. Kurallara uymayanlara önlem almak, kaçak olanların gönderilmesi konusunda İçişleri Bakanımız çok ağır ve başarılı bir çalışma yürütüyor. Savaştan, terörden ve vefattan kaçarak umudunu bizlere bağlayan pak ve mazlum insanların istekli, inançlı ve saygın bir formda ülkelerine dönmeleri için çalışmalarımız ağır bir halde devam ediyor. Bu beşerler da kendi topraklarına dönmeye istekliler lakin orada şimdi bu ortam tesis edilemedi. Fakat ne diyorlar; ‘Siz oradan çıkacaksınız.’ Biz niçin çıkalım? Sonlarımızın güvenliği ve Suriyelilerin geri dönüşlerini kolaylaştıracak huzur ortamı sağlandıktan sonra çıkacağız, alışılmış ki kimsenin toprağında gözümüz yok” dedi.
Bakan Güler, “Şam ile irtibat sağlanarak dönüşleri sağlanamaz mı?” sorusuna, “Şam’ın kendi vatandaşlarının ülkelerine istekli, huzur içinde dönmeleri için birtakım vaatleri yerine getirip, güvenliği sağlayıcı adımlar atması ya da bu istikametteki adımları desteklemesi gerekiyor. Evvel anayasa çalışmalarının tamamlanması, daha sonra tüm kesitleri kapsayacak seçimlerin yapılarak bir hükümet kurulması ve hükümetin de vatandaşlarına davette bulunması en uygun tahlil. Ancak bu bahiste bir türlü ilerleme sağlayamıyorlar” diye konuştu. Güler, dönüş süreciyle ilgili, “Hemen, ‘bugün-yarın’ demek çok sıkıntı. Biz elimizden gelen çabayı göstermeye devam edeceğiz” sözlerini kullandı.
“MUTLAKA MASAYA DÖNÜLÜR”
Güler, dörtlü düzeneğe ait, “Mutlaka masaya dönülür fakat ne vakit? Biz her vakit diyaloğa, oturup konuşmaya hazırız. Bunun yanında her ülkenin bir sorunu var. Rusya’nın başı Ukrayna ve ambargolarla kederde. Suriye tarafının istekleri çabucak kabul edilebilecek bir şey değil. ‘Türkiye terk etsin’ istiyorlar, Türkiye niçin terk etsin? Yeniden Suriye tarafı, huzur ve güvenliği tesis ettiğimiz kimi bölgelerle uğraşmaktan halkının petrolünü çıkartıp satanlara vakit bulamıyor” dedi.
“AZERBAYCAN’IN YANINDAYIZ”
Bakan Güler, Karabağ’daki gelişmelerle ilgili ise “44 günlük savaşın sonunda bir ateşkes muahedesi imzalandı. Herkesin beklentisi mutabakata taraf olanların buna kesinlikle uymasıydı. Fakat süreç içerisinde Azerbaycan buna harfiyen uyarken Ermenistan gerekli kaideleri yerine getirmedi. Ermenistan’ın başta Zengezur Koridoru’nun açılması olmak üzere, verdiği kelamları yerine getirmesi, yürütülen görüşmelerin sonuç odaklı olarak devamının sağlanması istikrarın tesisi için yegâne yoldur. Önümüzdeki günlerde İspanya’da tarafların bir ortaya gelerek yapacakları görüşmeleri yakından takip etmekteyiz. Bir kere daha söz etmekte yarar var. Biz ‘iki devlet, bir millet’ anlayışıyla her vakit olduğu üzere artık de can gardaşımız Azerbaycan’ın yanındayız” dedi.
Güler, “F-16’lar ile ilgili beklenti var mı?” sorusu üzerine, “F-16 konusunda ‘İsveç’e evet demenizle alakası var’ diyorlar. Biz de alakası olmayan bir şey diyoruz. Bu konunun İsveç’in NATO üyeliğiyle bağdaştırılması gerçek değil. Temas ve uyumumuz devam etmektedir. Temenni ediyorum ki önümüzdeki süreçte olumlu, somut gelişmeler olacaktır” dedi.
“LİBYA BİZİM İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Bakan Güler, Libya ile ilgili, “Libya bizim için çok kıymetli. 500 yıllık bir tarihimiz var. Doğu ile Batı’nın savaşında BM’nin desteklediği hükümet Türkiye, ABD, İngiltere, Fransa, İtalya, Cezayir ve NATO’ya mektup yazarak yardım davetinde bulundu. Bu davete yalnızca Türkiye karşılık verdi. Bu Sayın Cumhurbaşkanımızın memleketler arası sıkıntılarda yanlışsız karar vermesinin bir örneği. Artık mektuba olumlu karşılık vermeyenler bu yanlış karardan pişmanlık duyuyorlar. Maksadımız; ‘Libya Libyalılarındır’ anlayışıyla toprak bütünlüğünü ve siyasi birliğini sağlamış; barış, huzur ve istikrar içerisinde yaşayan bir Libya’nın oluşumuna katkıda bulunmaktır. Bu kapsamda askeri eğitim, yardım, iş birliği ve danışmanlık faaliyetleriyle Libyalı kardeşlerimize takviye sağlıyoruz. Libya’nın çıkarlarını savunacak tek bir Libya ordusu oluşturulmasına yardımcı olmak için elimizden geleni yapıyoruz. Libya’nın doğusunda sel felaketi oldu ve oraya birinci giden Türkiye oldu. Halbuki onlara daha çok yakın olanlar var. Onlar, bizden sonra gittiler. Türkiye’nin ‘yardıma gereksinimi olan herkese yardım ederiz’ sözümüzün ne kadar gerçekçi olduğunu herkes gördü. Hala 374 arama-kurtarma işçimiz orada, AFAD’ımız orada. Çok büyük fedakârlıklarla çalışıyorlar. Bölgeye gelen bütün ülkelerin yardım materyallerinin koordinatörlüğünü de biz yapıyoruz. Evvel 3 uçak ile kardeşlerimize yardım gereçlerini taşıdık. Daha sonra gemilerimizle ağır yardım gereçlerini götürdük. Muhtaçlık olan her türlü malzemeyi de götürmeye devam ediyoruz. Devletimiz, hükümetimiz üzerine düşen misyonları aksaklık olmadan devam ettiriyor. Libya halkı da çok memnun” dedi.
“YUNANİSTAN İLE OLUMLU HAVANIN BOZULMAMASI İÇİN ÇALIŞIYORUZ”
Güler, Yunanistan ile alakalara ait ise, “Komşumuz Yunanistan ile son devirde gelişen olumlu havanın bozulmaması için elimizden gelen çabası gösteriyoruz. Sayın Cumhurbaşkanımız, Sayın Miçotakis ile BM’de de görüştüler. Biz problemlerimizin âlâ münasebetler, âlâ komşuluk ve milletlerarası hukuk çerçevesinde çözülebileceğine inanıyoruz. İtimat Artırıcı Tedbirler Toplantıları olağan ki başlayacak. Sayın Dendias Türkiye’ye gelmek istiyor, onu ağırlayacağız, sarsıntı bölgesini görmek istiyor. Devletimizin zelzele bölgesindeki başarılı çalışmalarını kendisine göstereceğiz. Zira asrın felaketi sonrası devletimizin tüm kurumlarının uyum içerisinde yaptıkları ile gelinen nokta dünyada çok az ülkenin başarabileceği bir şey. Ayrıyeten, kendisi de bizi davet ediyor, biz de o davete icabet edeceğiz” dedi.
Güler, tahıl koridoru ile ilgili meseleleri çözebilecek olan tek kişinin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğunu söyleyerek, “Kendisi de bu konuda aralıksız çalışıyor, büyük uğraş sarf ediyor. Rus tahılının sevki ile ilgili olarak da Cumhurbaşkanımız aslında olacağını söyledi. 8 Afrika ülkesine bu yardımın gönderilmesi temel. Onunla ilgili birtakım idari problemler çözülmeye çalışılıyor” dedi.
“ROMANYA DA AKINCI ALIYOR”
Güler, savunma sanayiindeki gelişmelerle ilgili, “Bütün dünya savunma sanayi eserlerimizin peşinde. Polonya’dan sonra Romanya da Akıncı alıyor. Artık 4 şirketimiz dünyada birinci 100’de. Harekât bölgesinde aktifliği kanıtlanan savunma sanayi eserlerimiz emniyetli olduğu için tercih ediliyor. Bu kapsamda; mühendislerimiz alanda şahsen yer alarak bizlerle yan yana bulunmak suretiyle gerekli geliştirme ve iyileştirmeleri sağlıyorlar” dedi.
