Guterres, düzenlediği basın toplantısında, Gazze’ye ait değerlendirmelerde bulundu. Son vakitlerde Gazze’deki savaşın gidişatında kayda kıymet bir değişiklik olmadığını ve Gazze’deki sivillerin İsrail’in devam eden ağır bombardımanları ve kara operasyonları esnasında aktif formda korunmadığına değinen Guterres, çoğunluğu bayanların ve çocukların oluşturduğu 20 binden fazla Filistinlinin hayatını kaybettiğini ve yaklaşık 1,9 milyon insanın yerlerinden edildiğini söyledi.
Guterres, Gazze’de sıhhat sisteminin çökmüş durumda olduğuna işaret ederek, güneyde bulunan hastanelerin kapasitelerinin en az 3 katıyla çalıştığını, kuzeydekilerin ise neredeyse hiç faaliyet göstermediğini belirtti.
Dünya Besin Programının (WFP) Gazze’deki açlık oranlarına ait paylaştığı bilgilere atıfta bulunan Guterres, Gazze nüfusunun neredeyse dörtte birinin önemli düzeylerde açlık çektiğini ve bölgede pak suyun ise yok denecek kadar az olduğunu kaydetti.
Guterres, Gazze’de insani yardımların dağıtılmasının önündeki en büyük mahzurun “İsrail’in saldırıyı yürütme biçimi” olduğunu söz ederek “Yardımların tesirli halde dağıtılması için Gazze’de güvenliğin sağlanması, inanç içinde çalışabilecek işçi, lojistik kapasite ve ticari faaliyetlerin tekrar başlaması gerekmektedir.” dedi.
“GAZZE’DE HİÇBİR YER İNANÇLI DEĞİL”
İsrail’in ağır bombardımanı ve Gazze’de nüfusun yoğunlukla yaşadığı bölgelerdeki çatışmaların, hem sivillerin hem de insani yardımı dağıtmaya çalışan işçilerin hayatını tehlikeye attığını vurgulayan Guterres, “75 gün içinde Gazze’de 136 meslektaşımız öldürüldü. Bu, BM tarihinde daha evvel hiç görmediğimiz bir şey. Gazze’de hiçbir yer inançlı değil.” tabirlerini kullandı.
Guterres, Kerem Şalom ve Refah hudut kapılarından geçen tırların içindeki insani yardımın Gazze’de dağıtılabilmesi için gereğince araç bulunmadığını söyledi.
BM filosundaki birçok aracın Gazze’nin kuzeyinden zorla çıkarıldıkları sırada geride kaldığını yahut yok edildiğini belirten Guterres, İsrailli yetkililerin Gazze’ye ek araçların girmesine müsaade vermediğini kaydetti.
Gazze’de ticari hayatın olağan akışına dönmesi gerektiğine dikkati çeken Guterres, İsrail’in bölgedeki ticari kısıtlamalarını derhal kaldırması davetinde bulundu.
Guterres, BM kararları, milletlerarası yasalar ve yürürlükteki muahedeler kapsamında, iki devletli tahlilin sürdürülebilir barış için tek yol olduğunun da altını çizdi.
Guterres, BM binasında düzenlediği basın toplantısında gazetecilerin sorularını da yanıtladı.
Birleşmiş Milletler Güvenlik Kurulunda (BMGK) kabul edilen, Gazze’de genişletilmiş insanı yardımların kesintisiz ve inançlı erişimi için “acil adım atılması” kararında “insani ateşkesi” ümit edip etmediğiyle ilgili Guterres, “Tabii ki ümitliydim lakin bu olaylar umutlarımız doğrultusunda gerçekleştiği manasına gelmiyor.” diye konuştu.
Guterres, BMGK kararı ile ilgili bardağın dolu tarafına bakmak gerektiğini işaret ederek “Bir karar var fakat (Gazze’ye) insani yardımların tesirli formda ulaştırılmasını istiyorsak insani ateşkesin nitekim de gerekli bir şey olduğunu anlıyoruz.” sözünü kullandı.
Gazze’de insani yardımlarda güzelleşmeye yol açacak her türlü duraklamaya takviye olduklarını belirten Genel Sekreter, bu hususta da taraflar ortasında müzakerelerin sürdüğü bilgisini paylaştı.
Ayrıca Filistin halkının yasal temsilcisinin Filistin İdaresi olduğuna inandıklarını kaydeden Guterres, Filistin İdaresi’nin Gazze’de sorumluluk üstlenmesine imkan tanıyacak şartların yaratılması gerektiğini ve bunun iki devletli tahlilin gerçeğe dönüşmesine imkan sağlayacağı değerlendirmesinde bulundu.
