Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturmada, Engin Polat ve Dilan Polat’ın da ortalarında olduğu şüpheliler “Suç Gelirlerinin Aklanmasının Önlenmesi, Vergi Yöntem Kanunu ile Futbol ve Öteki Spor Karşılaşmalarında Bahis ve Talih Oyunları Düzenlenmesi kanunlarına muhalefet” hatalarından tutuklandı.
Etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kimi şüphelelilerin verdikleri bilgiler sonucu, savcılar çiftin kurduğu para aklama sistemi hakkında detaylı bilgiye sahip oldu.
Dilan ve Engin Polat çifti, cezaevine girmeden evvel, aktif kullandıkları toplumsal medyada açıklama yaparak, vergi hatalarını reddetmiş, daima kontrol geçirdiklerini ileri sürmüşlerdi.
Engin Polat cezaevine girdikten sonra sessizliğe büründü. Dilan Polat ise mektup yazarak ve avukatları ile röportajlar vererek, kamuoyunu etkilemeye çalışıyor.
“VERGİDEN ÖTÜRÜ MAHCUBUZ”
Dilan Polat, Odatv’nin sorularını avukatı aracılığıyla yanıtladı. Dilan Polat, sorulara verdiği cevaplarında vergi kaçırma suçlamasını dolaylı olarak kabul etti. Polat, davayı takip edip etmediği sorusuna, şu karşılığı verdi:
“Ben davanın nasıl gittiğine dair çok bir şey bilmiyorum lakin avukatım soruşturmanın olağan gittiğini, vergiyle ilgili sıkıntılarımız olduğunu söylüyor. Davanın nasıl gittiğinden fazla varsa bizim devletimize bir borcumuz cezası neyse ödeyeceğiz. Bu mevzuları ihmal etmişiz, bundan ötürü natürel ki mahcubuz.”
İNTİHAR TEZİ NEDİR?
Dilan Polat’ın cezaevinde intihar etmeyi düşündüğü de ileri sürülmüştü. Polat, savın sorulması üzerine şöyle konuştu:
“İntihar üzere bir kararlılık halinde olmuyor insan fakat çok sıkıştığım vakitler oluyor. Çok sevdiğim biriyle telefon görüşmesi yaparken yahut bir dostum avukat ağabeylerim gelince onlardan ayrıldıktan sonra kısa müddette toparlanamıyor Hüseyin (Kaya) Abi, güya avukat üzere değil de iç hoşluk uzmanı üzere davranıyor bize. Bazen de sert konuşuyor fakat bundan sonra iç hoşluk merkezi açacağız üzere espri yapıyor o denli savrulup gidiyoruz…”
DUA VE SİGARA
Polat, vakit zaman ağladığını belirtirken günlerinin nasıl geçtiğini de anlattı. Günlerin sıkıntı geçtiğini aktaran Polat, “Zaman vakit çok sakin oluyorum, vakit zaman ağırlaşıp ağlıyorum. Vaktimin bir kısmını kendimi anlamakla, tanımakla geçiyor. Gözyaşlarımın bir kısmı hasretten kaynaklanıyor. Buranın iki özelliği var: biri insan inanılmaz sigara içiyor bir de ibadet sıkıntısı ile düşünme problemi oluyor.” dedi.
MUHASEBECİ İTİRAFÇI OLMUŞTU
Polat çiftinin, başında inkar ettikleri vergiyle ilgili eksiklikleri, cezaevine girdikten sonra kabul etmeye başladığı görülüyor. Bütün toplumsal medya fenomenleri üzere Polat çifti de vergiden değil MASAK’dan tasa ediyor. Vergi cürümlerinin kayıpların ödettirilmesiyla sonuçlanması, fenomenleri vergi hatasını kabul etmeye yönlendiriyor fakat MASAK ve Vergi Kontrol Şurası iki farklı koldan soruşturma yürütüyor. MASAK, bütün kayıtsız gelirleri cürüm geliri sayacak.
Polat çiftinin kurduğu sistemin detaylarını, Muhasebeci Zümrüt Yerebakan aktif pişmanlıktan yararlanmak için anlatmıştı. Evraktaki bilgilere nazaran Yerebakan, Dilan ve Engin Polat’ın MASAK raporunun çok üstünde, yaklaşık 500 değil, 1 milyar TL akladığını sav ederken şu bilgileri vermişti:
“- Polatların Ataşehir’deki şirketinden çekler keşide ediliyordu. Bu çek bedellerinden avukat Ahmet Gün kendi komitesini aldıktan sonra çeklere mevzu paralar tekrar Polatlara dönüyor, gayrimenkul üzerinden sisteme girerek aklanıyordu.
– Toplantıda MASAK raporunu bir projektör vasıtasıyla perdeye yansıttılar. Burada rapor sayfa sayfa süratlice incelendi. Ve sonunda yalnızca vergi cezası kesileceği konusunda bir karar oluştu. Araçların üzerinde şimdi haciz ve önlem kararı olmamasından ötürü araçların diğerlerine devredilmesine ait konuşmalar yapıldı. Bu konuşmalar esnasında Engin Polat rahattı.”
Firmaların evvel yabancıya bölümünün yapıldığını, periyot süreçleri bittikten sonra birkaç ay boş beyanname verildiğini, daha sonra da stok affı beyannamesi verilerek kelam konusu firmaların Rise&Shine firmasına geçersiz fatura düzenlediğini söyleyen Yerebakan, Gün’ün kurduğu sistemi ayrıntılarıyla anlattı.
“- Evvel yabancıya devredilen şirket bir mühlet bekletilir. Sonrasında kendi mükellefleri olan firmalara muhtaçlıkları doğrultusunda stok affı beyanı verdirerek bu firmaların satışa hazır malı olduğunu, bu formda kesilen faturaların ilerde yargı kararlarınca gerçek kabul edileceği savı ile komite karşılığı şahıslara vermektedir.
– Bu firmalar hem stok affı hem de kesilen faturaların KDV’leri devlete borçlandırılarak beyanları verilmektedir. Bu biçim uydurma evrak düzenleyen firmaları mali müşavir Songül Kılıç üzerinden vermektedir. Sonrasında şirketlerin tasviye süreci tamamlanınca şirketler türel varlığını yitirmiş hale gelmektedir. Bu geçersiz dokümanların ödemelerini çek ile alıp tahsil edildikten sonra kendi ve ailesi ismine olan hesaplara yatırmaktadır”
