İYİ Parti Sözcüsü ve Medya Münasebetleri Lideri Kürşad Kuvvetli, partisinin genel merkezinde düzenlediği basın toplantısında, gündeme ait değerlendirmelerde bulundu.
Zorlu, tasayla takip ettikleri İsrail-Filistin çatışmasının, tarafların itidal davetlerine karşılık vermemesi durumunda daha da büyüyebileceğini söz ederek, İsrail’in propagandayla yasal göstermeye çalıştığı ve sivilleri gaye aldığı insanlık dışı aksiyonlarını kınadı.
İsrail’in, İzzeddin el-Kassam Tugaylarının ataklarına karşılık vermek ve Gazze’yi işgal edebilmek için ölçüsüz bir intikam hazırlığında olduğunu kaydeden Şiddetli, şunları söyledi:
“Burada İsrail’in kendisine yeni kazanımlar yaratarak masaya oturabileceğini düşündüğümüzde önümüzdeki günlerde çatışmaların daha da artması mümkün gözüküyor. Bu türlü bir siyasetin sonucu, bölgeyi 1948’den bu yana yaşadığı en makus insanlık dramı ve kriziyle bizi baş başa bırakabilir. Tarihi süreçte yaşanan acı deneyimler göstermiştir ki çatışma durumunun devam etmesi, Filistin’de kalıcı barışı getirmeyecek. Buradan hareketle güçlünün hukukunun değil, hukukun gücünün hakim olduğu bir tahlili daima birlikte yüksek sesle konuşma ve dünyaya duyurma vaktidir.”
Zorlu, çatışmaların yayılarak Lübnan, Suriye ve öbür bölge ülkelerini etkileyebileceğine işaret ederek, “Bu sebeple Türkiye hem çatışma alanının bu noktaya evrilmesine hem de Suriye’de Türkiye’nin esasen var olan güvenlik tehdidini daha da derinleştirecek bir hal almasına kesinlikle mahzur olmalıdır. Çünkü bölgeden dışarı kaçış eğilimi artacağı üzere Türkiye yeni bir göç hareketliliği tehlikesiyle karşı karşıya kalacaktır.” diye konuştu.
Düzensiz göçmenler nedeniyle Türkiye’nin, demografik beka sıkıntısıyla yüzleştiğini tez eden Güçlü, “Hiç vakit kaybetmeden Suriye ile temasa geçip evvel kaçak yabancılardan başlayarak süreksiz müdafaa ismiyle süregelen bu ucu açık uygulamaya kesinlikle son verilmelidir.” dedi.
Zorlu, ekonomik kriz nedeniyle dar gelirli ve fiyatlı kesitlerin yoksulluk sonunun altında yaşamaya devam ettiğini söyleyerek, emeklilerin sesini duyurabilmek için yeni kurulan Bağımsız Emekliler Sendikası temsilcileriyle bir ortaya geldiklerini söz etti.
İktidarın, sıkıntı şartlar altında yaşayan emeklilerin haklı feryadına kulak tıkadığını öne süren Şiddetli, şöyle devam etti:
“Seçim öncesi verilen vaatler aslında rafa kaldırılmıştı, artık de daima ötelenen maaş artırımı yerine çıka çıka 5 bin liracık ikramiye çıktı. Biliyorsunuz bu siyasi iktidar emeklinin 7 bin 500 lira olan maaşını, artırım yapmak suretiyle yeniden 7 bin 500 lirada tutmayı başarmıştı. Artık de bir keze mahsus ve çalışan emeklileri kapsamayan bu ödemenin gerçekten izahı yok. Şu an 9 milyon emeklimiz taban aylığı olan 7 bin 500 lira ve altında maaş alıyor. 5 milyona yakın insan da 7 bin 500 lira sayısına ulaşamıyor.”
“BU EMEKLİLERİMİZE BÜYÜK BİR HAKSIZLIK”
Zorlu, “müjde” üzere açıklanan 5 bin liralık ödemeden yaklaşık 3,5 milyon emeklinin faydalanamayacağına dikkati çekerek, Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanı Vedat Işıkhan’ın hususla ilgili açıklamalarına reaksiyon gösterdi.
Kürşad Kuvvetli, şunları kaydetti:
“Ayda 30-35 bin lira emekli aylığı alan lakin çalışmayan bir emekli 5 bin lira ikramiyeyi alabilecek, 7 bin 500 lira ve altında maaş alan bir emeklimize, bir iş yerinde taban fiyatla çalışıyorsa bu ikramiyeyi vermeyeceğinizi söylüyorsunuz. Bir de dul ve yetim aylığı alanlar, bu ikramiyenin çok az bir kısmını alacaklar. Sanki bu insanların konutundaki gazın, elektriğin, besin masrafının da ‘şu kadarını almayalım.’ diyor musunuz? Demiyorsunuz. Madem Cumhuriyet’in yıl dönümü için yaptığınızı söylüyorsunuz, o halde buradan Sayın Erdoğan ve Sayın Bakan’a davette bulunuyoruz. Eşitsizlik yaratacak tek seferlik ikramiye uygulamasının Anayasa Mahkemesine götürülmesine gerek kalmadan düzeltilmesini istiyoruz. Bu, emeklilerimize büyük bir haksızlık. Gelin, yaklaşık 15 milyon emeklimize kendi elinizle artırdığımız bütçeden 61 milyar liraya ek olarak 15 milyar daha ek edin, lütfen bu kusurdan dönün.”
Zorlu, tüm astsubayların 17 Ekim Dünya Astsubaylar Günü’nü tebrik ederek, astsubayların hak kayıplarının giderilmesi gayesiyle hazırladıkları araştırma önergesini TBMM’ye teslim ettiklerini bildirdi.
KENTSEL DÖNÜŞÜM BAŞKANLIĞI
Kentsel Dönüşüm Başkanlığı kurulmasına ait düzenlemenin Resmi Gazete’de yayımlandığını hatırlatan Şiddetli, “Geçmişteki yanılgılara düşülmemesi için bu üslup başkanlıkların yetki kontrollerinin sıkı bir formda yapılması ve ranta dönüşebilecek bu türlü kıymetli bir başkanlığın liyakat temeliyle yönetilmesi gerekmektedir.” dedi.
Zorlu, yürürlüğe giren Ziraî Üretimin Planlanması Hakkında Yönetmelik’in bilhassa Çukurova’daki narenciye üreticisini soruna düşürebileceğini belirterek, “Yüzde 6 ve daha az eğimli alanlarda meyve üretimi yapılmasını engellemek, dünyada besine ulaşmanın zorlaştığı şu günlerde akla mantığa uygun değil. Ülkemiz, narenciyede yüzde 150 yeterliliği ile kıymetli bir üretici pozisyonundayken bunu engellemek hakikat değil. Derhal bununla ilgili bir tahlil üretilmesi gerekiyor. Narenciye kesiminde eserin hak ettiği kıymeti görmesi için üreticimizin desteklenmesi koşul.” diye konuştu.
CHP İLE İTTİFAK İDDİALARI
Zorlu, açıklamasının akabinde basın mensuplarının sorularını da yanıtladı. CHP’nin gelecek ay yapılması planlanan kurultayında değişim olması halinde “İYİ Parti’nin CHP ile ittifak yapabileceği” yorumları hatırlatılan Şiddetli, “Kongreden çıkacak sonuç ile kararımız ortasında hiçbir münasebet yoktur. ÂLÂ Parti, Genel Yönetim Heyetimizin kararı doğrultusunda 81 vilayette adaylarını çıkaracak.” tabirlerini kullandı.
Zorlu, “Belirlenen adayların açıklanmasına ait bir program var mı?” sorusuna “Bu hafta perşembe günü Genel Liderimiz Düzce’de olacak ve Düzce Belediye Liderimizi açıklayacak. 21 Ekim’deki kutlama programımızın akabinde da öteki vilayetlerdeki adaylarımızı açıklamaya devam edeceğiz.” karşılığını verdi.
