Edirne Valisi Yunus Sezer, geçmişte Konya ve İstanbul mevlevihanelerinden sonra inşa edilen ve Balkanlar’a da hizmet eden Edirne Mevlevihanesi’nin bulunduğu Muradiye Mescidi bahçesindeki alanda incelemede bulundu.
Edirne Vakıflar Bölge Müdürü Ahmet Saraç, Vilayet Kültür ve Turizm Müdürü Kemal Soytürk ile Edirne Kültür Varlıklarını Muhafaza Bölge Şurası Müdürü Yusuf Şamiloğlu’ndan bilgi alan Vali Sezer, mevlevihanenin ihyası için arşiv kayıtları üzerinden rölöve, restitüsyon ve onarım projelerinin hazırlanması talimatını verdi.
EDİRNE MEVLEVİHANESİ’NİN ÖZELLİĞİ
Tarihi kaynaklara nazaran 15. yüzyılda 2. Murat Cami Külliyesi’nde caminin kuzeyine yaptırılan ahşap mevlevihane, tekke binaları, harem dairesi, semahane, dede odaları ve kütüphaneden oluşuyordu.
Mevlevi dervişlerinin, öğrencilerin ve konukların yemek muhtaçlığının karşılandığı imarethanede ise cami minaresinin gölgesinin düştüğü yere kadar olan meskenlere her gün ekmek, perşembe günleri de pilav ve zerde ikram edilirdi.
Edirne Mevlevihanesi, 1925 yılında bir müddet ilkokul olarak hizmet verdi, akabinde Trakya Genel Müfettişi General Kazım Dirik tarafından yıktırıldı.
Caminin haziresinde mevlevihanenin birinci piri Celalettin Çelebi, ikinci piri Cemaleddin Çelebi, tekke pirlerinden Mehmet Arif Dede, Osman Dede, Şair Neşati Dede, Seyyid Mahmut Dede, Mehmet Emin Dede, Ali Eşref Dede, son pir Süleyman Dede’nin mezarları yer alıyor.



