Trans kimliğini açıklamasıyla özel hayatıyla isminden kelam ettiren Elliot Page ve uzun bir ortadan sonra birinci sefer başrol oynadığı sineması “Close to You” için Toronto Milletlerarası Sinema Festivali‘ne geri döndü.
6 yıl sonra birinci defa başrol oynadığı sinemanın Toronto Memleketler arası Sinema Şenliği’ndeki prömiyerine katılan Page, izleyicilerin tezahürat ve alkışları eşliğinde karşılandı.
“KARİYERİMİN EN İNANILMAZ TECRÜBELERİNDEN BİRİ”
Filmin neredeyse tamamında doğaçlama yaptığını anlatan ünlü isim, “Kariyerimin en inanılmaz tecrübelerinden biri” dedi.
“Close to You” sineması, ergenlik devrinin büyük bir kısmını depresyonla geçirdikten sonra memnunluğu trans bir erkek olarak bulan Sam’in ailesinin yanına geri dönüşünü bahis ediyor.
Elliot Page, sinemada “Sam” karakterine hayat veriyor.
“SİZİNLE TRANS KİMLİĞİMİ PAYLAŞMAK İSTİYORUM”
Elliot Page, Aralık 2020’de “Merhaba arkadaşlar, sizinle trans kimliğimi ve adımın Elliot olarak değiştiğini paylaşmak istiyorum” diye başlayan bir mektubu toplumsal medya sayfasında paylaşmıştı.
Page, trans olduğunu açıkladığı mektubunda şu sözleri kullanmıştı:
“Bunu yazdığım için kendimi şanslı hissediyorum. Burada olduğum için. Hayatımda bu noktaya ulaştığım için. Bu seyahatte beni destekleyen inanılmaz insanlara karşı büyük bir minnettarlık duyuyorum. Asıl benliğimi sürdürmek için nihayet kim olduğumu sevmenin ne kadar inanılmaz hissettirdiğini söz edemem.
Trans topluluğundaki pek çok bireyden sonsuz ilham aldım. Yüreğiniz, cömertliğiniz ve bu dünyayı daha kapsayıcı ve şefkatli bir yer haline getirmek için durmaksızın çalıştığınız için teşekkür ederiz. Elimden gelen her türlü takviyesi sunacağım, daha sevgi dolu ve eşit bir toplum için çabalamaya devam edeceğim.”
“SEVİNCİM GERÇEK FAKAT KIRILGAN”
“Sizden sabır istiyorum. Sevincim gerçek ancak tıpkı vakitte kırılgan. Gerçek şu ki, şu anda son derece keyifli hissetmeme ve ne kadar ayrıcalık taşıdığımı bilmeme karşın, ben de korkuyorum. Ortanıza karışmaktan, nefretten, ‘şakalardan’ ve şiddetten korkuyorum.
Açıkça tabir edersem, keyifli bir kutlama anını bastırmaya çalışmıyorum, lakin fotoğrafın tamamına hitap etmek istiyorum. İstatistikler şaşırtan. Translara yönelik ayrımcılık yaygın, sinsi, acımasız ve fecî sonuçlara yol açıyor.
Yalnızca 2020 yılında, çoğunluğu siyah ve Latin trans bayan olan en az 40 trans kişinin öldürüldüğü bildirildi.”
“ELİNİZDE KAN VAR”
“Trans sıhhat hizmetlerini kabahat saymak için çalışan ve var olma hakkımızı reddeden siyasi başkanlara ve büyük bir platforma sahip olan, trans topluluğuna düşmanlık beslemeye devam eden herkese:
Ellerinizde kan var. Yüzde 40’ının intihar teşebbüsünde bulunduğunu bildirdiği bir topluluk olan trans topluluğunun omuzlarına aşağılayıcı bir öfke yüklüyorsunuz. Ben o insanlardan biriyim ve sizin ataklarınız karşısında sessiz kalmayacağız.
Trans olmayı seviyorum. Ve ben eşcinsel olmayı seviyorum. Ve kendimi ne kadar yakın tutarsam ve kim olduğumu tam olarak kucaklarsam, ne kadar çok hayal görürsem, kalbim o kadar büyür ve gelişirim.
Her gün taciz, kendinden nefret etme, istismar ve şiddet tehdidiyle uğraşan tüm translara: Seni görüyorum, seni seviyorum ve bu dünyayı daha güzel hale getirmek için elimden gelen her şeyi yapacağım. Okuduğunuz için teşekkürler.”
