Halime Yüksel, 24 Ekim 2017’de, 16 yaşındayken Mustafa Yüksel ile görücü tarzı evlendi.
2 çocuğu olan Halime Yüksel, 14 Ağustos 2020’de kayınvalidesinin meskeninde 4 yaşındaki oğlu ve eşi Mustafa Yüksel’le kahvaltı yaptıktan sonra meskende uyuyan 3 yaşındaki kızına bakmaya gitti.
Halime Yüksel, odada karın bölgesine isabet eden tek kurşunla yaralandı. Hastaneye kaldırılan Yüksel, hayatını kaybetti.
Gözaltına alınan Mustafa Yüksel, eşine bakmak için konuta gittiğinde silah sesi duyduğunu, kilitli kapıyı evvel omzuyla kırmaya çalıştığını lakin başaramadığını söyledi. Sonra tekme atarak kırıp, içeriye girdiğini belirten Yüksel, yerde kızının yanında yaralı halde bulduğu eşinin intihar ettiğini tez etti.
Mustafa Yüksel, sorgusunun akabinde tutuksuz yargılanmak üzere özgür bırakıldı.
İKİNCİ GÖZALTIDA TUTUKLANDI
Şefaatli Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturmada evrakına giren isimli tıp kurumu raporunda, Halime Yüksel’in uzak atış arasından vurulduğu belirtildi. Üzerindeki kıyafetlerinde de barut izine rastlanan Mustafa Yüksel, yine gözaltına alınarak tutuklandı.
Mustafa Yüksel hakkında iddianame hazırlanarak, Yozgat 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’nde “eşi taammüden öldürmek” kabahatinden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası istemiyle dava açıldı.
İddianamede, Halime Yüksel’in, cep telefonundan toplumsal medyayı çok kullandığı, toplumsal medya üzerinden tanıştığı erkeklerle görüştüğü, bu durumun sanık Mustafa Yüksel tarafından bilindiği ve içine sindiremediği, bu nedenle olay günü meskende ortalarında tartışma çıktığı, sanığın eşini tabanca ile uzak atış arasından ateş ederek öldürdüğü belirtildi.
“HAKSIZ TAHRİK” İNDİRİMİ UYGULANDI
Mustafa Yüksel, geçen yıl 11 Ocak’ta görülen karar duruşmasında mahkemedeki savunmasında, eşinin toplumsal medya hesapları olduğunu; fakat bir erkekle görüşüp görüşmediğini bilmediğini, eşine silah kullanmayı kendisinin öğrettiğini ve intihar ettiğini tekrar etti.
Mahkeme heyeti, sanığa evvel ‘”eşe karşı taammüden öldürme” cürmünden ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezası verdi. Akabinde hareketini “haksız tahrik” altında işlediği gerekçesiyle indirim uygulandı ve ceza 20 yıla düşürüldü.
Sanığın geleceği üzerindeki mümkün tesiri de kıymetlendirilerek ceza, “iyi hal” indirimi ile 16 yıl 8 aya indirildi.
ÇOCUĞUNUN YANINDA İNTİHAR, HAYATIN AKIŞINA AYKIRI
Mahkeme kararının münasebetinde; meskende yalnız intihar edecek birisinin uyuyan çocuğunun yanında kapıyı kilitleyerek intihar etmesinin hayatın olağan akışına uygun olmadığı belirtildi. Ayrıyeten maktulün sanığı aldatması, toplumsal medyayı çok faal kullanması, konutu ve çocuklarıyla ilgilenmemesi, vefat etmeden bir gün öncesine kadar toplumsal medyadan tanıştığı erkek ile görüşmeyi devam ettirdiğine dikkat çekilerek, sanığın atılı kabahati maktulün sadakatsiz davranışlarının kendisinde meydana getirdiği hiddet ve şiddetli elemin tesiri altında işlediğine vurgu yapıldı.
Bu nedenle “eşe karşı taammüden öldürme” cürmünden yargılanan sanığa, “haksız tahrik” indirimi uygulanmasına karar verildiği kaydedildi.
İSTİNAF KARARI ONADI
Taraf avukatları, karara itiraz ederek, belgeyi Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi’ne taşıdı.
Dosyanın geldiği 1’inci Ceza Dairesi, yapılan inceleme sonrası, davayı karara bağladı. Ceza Dairesi’nce mahallî mahkemenin verdiği kararda, adaba ve temele ait rastgele bir hukuka tersliğin bulunmadığı, kanıt ve süreçlerde rastgele bir eksikliğin olmadığı ve ispat bakımından değerlendirmenin yerinde olduğu belirtilerek, yapılan müracaatların temelden reddine karar verildi.
Oy birliği ile alınan kararın, Yargıtay temyiz yolunun açık olmak üzere verildiği belirtildi.
