Çumra ilçesi Dineksaray Mahallesi’nde çiftçilik yapan 12 yıllık evli Ali İstek Yüzer, 16 Aralık 2020’de 3 çocuğunun annesi 6 aylık gebe eşi Sadife Yüzer’i karnındaki bebeğin kendisinden olmadığı teziyle çıkan tartışmada tüfekle 5 el ateş ederek vurdu.
Sadife Yüzer, gelen sıhhat takımlarının uğraşına karşın kurtarılamadı. Jandarma tarafından gözaltına alınan Ali İstek Yüzer, tutuklandı. Yapılan DNA testinde Yüzer’in ölen bebeğin babası olduğu ortaya çıktı.
YEREL MAHKEME MÜEBBET MAHPUS CEZASI VERDİ
Konya 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’nde “Gebe olduğunu bildiği eşine karşı taammüden öldürmek” hatasından yargılanan Ali İstek Yüzer, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırıldı.
Mahkeme heyeti, Yüzer’in cürmü “haksız tahrik” altında gerçekleştirdiğine kanaat getirip cezayı müebbet mahpusa indirdi.
KARARA İTİRAZ EDİLDİ
Yüzer’in avukatı, bir üst mahkeme olan Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne başvurup karara itirazda bulundu.
Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi, cezayı fazla bulup, kararı bozarak belgeyi tekrar 3’üncü Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi. Mahallî mahkeme tekrar birebir kararı verdi. Belge, tekrar Konya Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildi.
Bölge Adliye Mahkemesi 1’inci Ceza Dairesi’nde 8 Haziran’da görülen duruşmada Ali İstek Yüzer’e evvel müebbet mahpus cezası verildi. Heyet, “Maktulenin olayın çabucak öncesinde sanığa ‘Efe yalnızca senin çocuğun, öbürleri senden değil, karnımda olan çocuk da senden değil’ kelamını söyleyip söylemediğinin olay anında olay mahallinde sanık ve maktule dışında ayrıca kimsenin bulunmaması karşısında bu kelamın maktule tarafından söylendiği istikametindeki sanık savunmasının aksinin ispatının mümkün olmadığı gerekçesiyle hatanın ‘haksiz tahrik’ altında işlendiğini” belirtti.
Heyet, ayrıyeten Yüzer’in “yargılama sürecindeki davranışlarını” göz önünde bulundurarak cezayı 23 yıla düşürdü.
YARGITAY: MAKTULE YÜKLENEN BEYANLAR AKLA MANTIĞA UYGUN DEĞİL
Bu kararın akabinde belge temyiz için Yargıtay’a gönderildi. Yargıtay 1’inci Ceza Dairesi, Ali İstek Yüzer’in cinayeti “haksız tahrik” kararları olmadan işlediğine kanaat getirerek Yüzer’in oy çokluğuyla yine yargılanması talebiyle belgeyi bölge mahkemesine gönderdi.
Yargıtay’ın bozma münasebetinde ise şunlara yer verildi:
“Maktulün gebe kaldığını öğrenmesiyle birlikte tarafların memnun olması gerekirken sperm sayısının kâfi olup olmadığı konusunda bir bilgiye dahi sahip olmayan sanığın çocuğun bir diğerinden olabileceğinden şüphelenmeye başladığı, münasebetiyle hatanın işlendiği tarihten evvel maktulden kaynaklı ve haksız tahrik oluşturabilecek seviyede haksız fiil bulunmadığı, öte yandan sanığın maktulün kendisine ‘sana ne ayrılacaksak ayrılalım gidecek bir yer bulurum, diğeriyle birlikte olur, hayatımı yaşarım ve çocuk senden değil git su dolaptan bir etek al giy dışarı o denli çık’ formundaki kelamları söylediğini savunması karşısında; esasen fail dışında ayrıca hiçbir şahidin bulunmadığı bu cins olaylarda, tartışmanın geride kalan tek bahis olan failin savunmalarının haksız tahrik uygulaması açısından gerçeği yansıttığının kabul edilebilmesi için maktule yüklenen bu taraftaki tek taraflı soyut beyanların akla, mantığa, evraktaki kanıtlara, maddi olayın akışına ve tartışmada sarf edilen kelamlarının karşılıklılık silsilesine uygun olması yahut tartışmayı başlatan failin kelamlarına karsı maktulün verdiği yanıtların etki- reaksiyon istikrarını bozacak halde yeni yahut daha büyük bir haksızlık içermesi gerekeceği, sanığın haksız tahrike ait bu istikametteki savunmasına prestij edilmemesi gerektiği kabul edilmelidir.” denildi.
