Sanchez, İspanya’nın CadenaSer radyosuna yaptığı açıklamada, “İsrail ile elbette ki en yeterli bağlantılar içinde olmak istiyoruz fakat beni asıl endişelendiren; diplomatik kriz değil, Gazze’de öldürülen siviller” dedi.
“Terör örgütü Hamas’ın 7 Ekim’deki taarruzlarını alışılmış ki net ve kesin bir formda kınıyoruz. Birinci andan itibaren rehinelerin kuralsız ve çabucak hür bırakılması konusunda ısrarcı olduk” diyen Sanchez, “Ancak başka yandan 7 Ekim’den bu yana Gazze’de öldürülen sivillerin sayısı da katiyen tahammül edilemez ve kabul edilemez” diye konuştu.
Sanchez, İspanya’nın “barışa aşık bir ülke olduğunu, İsrail’i dost olarak gördüklerini lakin buna karşın “dünyanın barışa en fazla ihtiyaç duyulan bölgesinde bugüne kadar sergiledikleri politikayı sürdüreceklerini” kaydetti.
Orta Doğu’da yaşananların “ahlaki ve jeopolitik” olmak üzere İspanya ve Avrupa açısından iki kıymeti olduğunun altını çizen İspanya Başbakanı, “Orta Doğu’da barışın sağlanmasının Avrupa’nın stratejik çıkarına olduğuna inanıyorum. Akdeniz’de istikrarın olması değerli. Global Güney ülkeleriyle yakınlaşma, Akdeniz’de istikrar birebir vakitte Avrupa’nın da çıkarınadır. Bu, Global Güney olarak isimlendirilen ülkelerin, Avrupa’nın siyasi durumunda ikili standart uygulandığını görmemeleri açısından da önemli” sözlerini kullandı.
Sanchez, “Avrupa, milletlerarası boyuttaki bu krizden çok daha güçlenmiş ya da çok daha izole olmuş biçimde çıkabilir” ikazında bulundu.
Avrupa’da İspanya üzere düşünen ülkelerin de var olduğunu aktaran Sanchez, (Almanya’yı kastederek) tarihi sebeplerden ötürü öteki tarafa daha yakın olan ülkelerin de bulunduğunu söyledi.
Sanchez, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’nun dünkü “Gazze’de hiçbir biçimde Filistin idaresinden yeni bir yönetimin olmayacağı” tabirini anımsatarak şu değerlendirmede bulundu:
“O vakit tahlil nerede? Bu bombalama bittikten sonra İsrail’in planı ne? Memleketler arası toplum, fazileti bir mecburilik haline getirmeli ve her 4-5 yılda bir tekrarlanan bu savaşın, çatışmaların kesin tahliline yönelik açık bir kapı göstermeye çalışmalıdır. Bu yüzden iki devletli tahlilin kıymetli olduğunu düşünüyoruz. Esasen Avrupa ve Batı dışında dünyanın geri kalanı, 130’dan fazla ülke Filistin devletini tanıyor.”
MADRİD – TEL AVİV ORTASINDA KRİZ
İspanya Başbakanı Sanchez’in Belçika Başbakanı Alexander De Croo ile birlikte 23-24 Kasım tarihlerinde İsrail, Filistin ve Mısır’ı kapsayan ziyareti sırasında yaptığı açıklamalar, İsrail tarafından reaksiyon çekmişti.
Sanchez, “Uluslararası toplumun ve Avrupa Birliği’nin artık Filistin devletini tanımasının vakti geldi. Buna paha ve kıymetli olan bir şey. Bunu AB ile birlikte yapmalıyız fakat AB, Filistin devletini tanımazsa İspanya kendi kararını alacaktır.” formunda konuşmuş ve “İsrail’in kendini savunma hakkının, ortalarında binlerce çocuğun da olduğu Gazze’deki saf sivillerin öldürülmesini içermediğini, Filistin’de yüzbinlerce insanın çektiği müthiş acıların dehşet verici olduğunu” söylemişti.
İspanyol televizyonu RTVE’ye 30 Kasım’da verdiği demeçte Sanchez, “İsrail’in sistematik bir halde Filistin’in topraklarını, Batı Şeria’yı işgal ettiğini gördük. Artık de Gazze’de olanları görüyoruz. İzlediğimiz imgeler ve bilhassa kız ve erkek çocukların vefatları, İsrail tarafından milletlerarası insan haklarının yerine getirilmesinde açıkçası bende kuşku bırakıyor” tabirlerini kullanmış ve bu açıklamalardan sonra İsrail, Madrid Büyükelçisi’ni istişare için merkeze çağırmıştı.
Hamas tarafından dün yapılan bir açıklamada ise “İspanya’dan durumunu netleştirmesi ve Filistin’e dayanak de Avrupa’da öbür ülkelere liderlik etmesi” istenmişti.
