Konfor alanı mevzusu yatırım yapmaya benziyor. Düşük tehlikeli yatırımlar her zaman programlı, fakat az kar getirir. Daha çok kazanmak için ise hesaplanmış tehlikeler alabilmek gerekir. Bu, kendimizi rahatsız sezmeye sarih olmamız anlamına kazanç.
Bireyin kendine yaptığı yatırımda daha galibiyetli olmak için de yapması gereken aynı. Uzmanlar, o ilk adımı kesinlikle atmayı öneriyor. İçinde çok rahat etmeyeceğinizden kaygılandığınız o sosyal etkinliğe katılmayı, yazıldığınız spor salonuna merasimsel bir ilk gün beklemeden adım atmayı, ilk sözcüğünüzü düşünürken yazmayı ertelememeyi… Sevilmeme, onaylanmama fobisiyle hareketsiz kalmayı yalanlamak, göze almamız gereken en ehemmiyetli tehlikelerden biri.
Konuta giderken yeni yollar izlemek, tek başımıza yemeğe çıkmak ya da çok aşina olmadığımız biçimde süratli kararlar vermeyi sınamak gibi kolay adımlar dahi konfor alanımızdan çıkmanın yollarından. Bu tip eylemler uzun vadede bireyin öz güvenini artırıyor, bilinmeyenlikle daha rahat başa çıkabilmesine destekçi oluyor.
Attığımız ilk adım ne olursa olsun, kendimizi daha öncekisi kadar güvende sezmediğimiz için bir ölçü endişeyle baş etmemiz kaçınılmaz. İnsanlığın şahsi gelişimi için çalışan topluluklardan Thrive Evrensel’ın idareyicilerinden Ali Shapiro, konfor alanınızdan çıktığınızda oluşabilecek rahatsız vaziyetlerle baş etmek için 4 yol öneriyor…
Devamlı bitkin ya da kafası karmaşık görünmek insanlarda güvenilmez bir izlenim vazgeçebilir.
- Dinç olun
Devamlı bitkin ya da kafası karmaşık görünmek insanlarda güvenilmez bir izlenim vazgeçebilir; daha da ehemmiyetlisi öz güvenimizin düşmesine ve odağımızı kaybetmemize neden olur. Fiziksel ve ruhsal sıhhatin birbirinden ayrı olmadığını düşünerek, öncelikle uyku ve beslenme programımıza dikkat etmemiz, kendimizi dinç ve devingen sezmemiz hal ve davranışlarımıza pozitif biçimde yansıyacaktır.
- Duygularınızın farkına varın
Hayat bizi hep bir sonraki adımı görerek yaşamaya zorlayabilir; fakat bu “beynin içinde hayata” gidişatı insanlar için çok harcayıcıdır. Kararlarımızı verirken kalbe ve İngilizcede “gut feeling” karın hissi olarak adlandırılan önsezilere danışmayı anımsamak gerekir. Sezdiğiniz duyguyla reelin çatıştığını düşündüğünüzde, dans etme ya da yürüme gibi hareketli bir etkinliğe başlayın. Hislerinizi görmezden gelmek yerine onları kabullenip üstesinden gelmeye çalışın, bunun için müzik ve hareket gibisi yoktur.
- İç mukavemetinizi eksiltin
Yeni sulara yelken açma arifesinde, içimizde galibiyetli olup olamayacağımıza dair bir kuşku belirebilir. Bu kuşku ve evham kendimizi eforsuz sezmemize neden olur. Bu hislere kapıldığımızda onların asılsız, iç mukavemetimizin oluşturduğu sanrılar olduğunu kendimize yinelemek destekçi olabilir.
- Tecrübelileri misal alın
Zafersiz olacağımızı sandığımız her yeni adımda, başka insanların da bize eş öyküleri olduğunu ve ihtimalsizi reelleştirmeye çalışmayacağımızı düşünmek verimli olur. “Aynı şeyi başkaları da yaşadı, bu yollardan onlar da geçti ve galibiyetli oldular” olumlamasını yapmak kaygılarımızı eksiltecektir.
Aşina olmadığımız vaziyetlerde rahatsızlık sezmemiz, cılız olduğumuz anlamına gelmiyor. En ehemmiyetlisi bunu kabullenmek ve attığımız her yeni adımda yukarıyadaki teklifleri göz önünde bulundurabilmek.