Seçimin akabinde iktisat idaresi değişti.
Mehmet Şimşek’in Hazine ve Maliye Bakanlığı’na, Hafize Gaye Erkan’ın Merkez Bankası Başkanlığı’na getirilmesinin akabinde global olarak kabul görmüş kurallara dayalı siyasetler uygulanmaya başlandı.
O tarihten itibaren rezervlerde artış başladı.
Turizm döneminin sona ermesi ve kış kaideleri nedeniyle artan güç ithalatına karşın yükseliş serisi devam ediyor.
Merkez Bankası toplam rezervi son olarak geçen hafta 6 milyar dolar arttı. Rezerv sayısı 2014’ten bu yana birinci sefer 134,5 milyar dolara çıktı.
Dünyada faiz oranlarındaki yüksek seyir ve İsrail-Hamas savaşı global iktisatta yatırım iştahını düşürdü. Buna karşın Türkiye’ye olan yatırım ilgisi artıyor.
Merkez Bankası yetkililerinden alınan bilgiye nazaran, TL’ye fon akışı gözlemleniyor. Fonlar, hem tahvil hem de swap piyasası kanalıyla TL alımı yapıyor. Fon akışının Amerika Birleşik Devletleri’nin batı yakasındaki büyük ölçekli kurumsal yatırımcılar tarafından yapıldığı belirtiliyor. Banka yetkilileri, fonlarla devam eden görüşmelerin girişlerin süreceğine işaret ettiğini lisana getiriyor.
Ekonomide atılan kararlı adımlar ve yabancı yatırımcı ilgisi, riskleri de azaltıyor. Bu da Hazine’nin borçlanma maliyetini düşürüyor. Seçimlerden evvel 700’e kadar çıkan kredi risk primi CDS düşüşe geçerek 330 düzeyine kadar indi.
CDS’teki gerileme dış borçlanmanın daha ucuz bir faizle yapılmasına imkan tanıyor.
