MİT TIR’larına ait imgelerin yayınlanması davasında savcı temele ait mütalaasını açıkladı.
Savcı, FETÖ yöneticilerinden olan Emre Uslu’nun talimatıyla, 1 Ocak 2014’te Hatay, 19 Ocak 2014’te ise Adana’da MİT TIR’larının durdurulduğunu anlattı.
Gizli kalması gereken manzaraların yayınlanarak ifşa edildiği belirtildi.
Fazilet Gül’ün ”FETÖ’ye üye olmamakla birlikte örgüte bilerek ve isteyerek yardım etmek” kabahatinden 3 yıl 4 aya kadar mahpus cezasına çarptırılması talep edildi.
Duruşma, son savunmanın hazırlaması için ertelendi.
Erdem Gül, “Bir tek söz söyleyeceğim, gazetecilik cürüm değildir.’’ diyerek adliyeden ayrıldı.
DAVA SÜRECİ
Hatay’ın Kırıkhan ve Adana’nın Ceyhan ilçelerinde Ocak 2014’te MİT tırlarının durdurulmasıyla ilgili FETÖ’nün 11 “sivil imamı”nın da ortalarında bulunduğu 50 sanıktan 27’si 30 Ekim 2020’de 1 yıl 10 ay 15 gün ile ağırlaştırılmış müebbet ortasında değişen mahpus cezalarına çarptırılmış, 27 sanıktan 5’i tutuklu kaldıkları mühlet dikkate alınarak isimli denetim önlemiyle tahliye edilmişti.
Mahkeme heyeti, eski Adana Jandarma Bölge Kumandanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu’nun da ortalarında bulunduğu 13 sanığın Yargıtay 16. Ceza Dairesince yargılanmaları ve birebir cürümden karar giymeleri nedeniyle evraklarının reddine, 10 firarinin ise belgelerinin ayrılmasına karar vermişti.
Adana 13. Ağır Ceza Mahkemesince 30 Ekim 2020’de karara bağlanan belgenin kanun yolu incelemesi, 12 Mart 2022’de Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesince tamamlanmıştı. Ceza Dairesince yargılanan 27 sanığa birinci derece mahkemece verilen mahpus cezaları hukuka uygun bulunmuştu. Temyiz incelemesi için dava belgesi Yargıtay 3. Ceza Dairesine gönderilmişti.
27 sanıktan 22’sine birinci derece mahkeme tarafından verilen mahpus cezaları Yargıtay 3. Ceza Dairesi tarafından onanmış, ağırlaştırılmış müebbet mahpus cezasına çarptırılan Ömer Arık ile 15’er yıl mahpus cezası verilen Hasan Bektaş ve Mustafa İlhan ile 18’er yıl mahpusa mahkum edilen Mehmet Cevher Koyuncu ve Süleyman Gürbüz’ün cezaları, “suç vasfında düşülen yanılgı” nedeniyle bozulmuştu.



