Destek isteyin
“Yalnız değilsiniz!” Bu tümceyi sık sık kendinize anımsatın. Destek istemek, sizin eforsuz olduğunuzu göstermez. Eşinizden, annenizden, dostunuzdan ya da bir profesyonelden takviye alın; hangi mevzuda zorlandığınızı düşünüyorsanız işlerinizi basitleştirecek, üzerinizdeki baskıyı rahatlatacak, stresinizi eksiltecek birine müracaat etin. Her şeyi tek başınıza yapmak zorunda değilsiniz. Kendinize fazla yüklenmeyin; enerjinizi çocuklarınızla, beğendiklerinizle ya da kendinizle baş başa geçireceğiniz zamanlara gizleyin.
Kendinizden temennilerinizi düşürün
Aynı anda hem çocuklarınızla nitelikli zaman geçirmek, hem evinizi derli toplu yakalamak, hem her öğün sıhhatli yemekler pişirmek, hem kendinize iyi bakmak, hem dostlarınıza zaman ayırmak, hem de çalışıyorsanız işinizde iyi olmak zorunda değilsiniz. Sakin olun; yapılacaklar listenizi azıcık gevşetin. Her şeyi tek başınıza halletmek zorunda olmadığınız gibi hepsini tek seferde de yapmanız gerekmiyor. Vazgeçin konut birkaç gün dağınık kalsın, ütüler bitmesin, akşam yemeği yetişmesin. Siz kendinizi iyi sezmedikten, mutlu olmadıktan, çocuklarınızla koştur koştur yarı var yarı yok anlar yaşadıktan sonra konut bal dök yala olsa ne fark eder…
Hayır demeyi bilin
Zaman, kuşkusuz ki herkes için çok ehemmiyetli ama özellikle anneler için aşırısıyla kritik. Hipotez edebiliyoruz ki yapmanız gereken onlarca iş var… Ama bir yandan da kimseyi kırmak ya da yanlış anlaşılmamak için hakikatinde yapmak istemediğiniz bir hayli şeye evet diyorsunuz. Öyleyse, kendinize hayır demek için izin verin ve vazgeçin kim sizi nasıl kavrıyorsa öyle anlasın. Çocuklarınızla zaman geçirecekseniz dostunuzun kahve önerisini geri çevirebilirsiniz ya da bir tasarı yaptıysanız ama eşiniz onun yerine çocuklarla sizin ilgilenmenizi istediyse evet demek zorunda değilsiniz. Kendinize veya yapmak istediklerinize alan açmak için hayır demeyi bilmeli ve bu mevzuda kendinizi kabahatli sezmemelisiniz.
Kendinize zaman ayırın
Anne olsanız da analığınızdan bağımsız bir benliğiniz olduğunu da unutmayın. Sizin de kendinize zaman ayırmaya gereksiniminiz var; üstelik belki de her zamankinden daha fazla. Öz bakımınıza, vücutsal ve zekasal gereksinimlerinize kulak vermeli, kendinizi dinlemeye zaman tüketmelisiniz. Uğraştığınız onca iş arasında karşılaştığınız stresi idareyebilmek için meditasyona, yogaya ya da soluk egzersizlerine şans tanıyın; zekânızı boşaltmaya ve dinlendirmeye zaman ayırın. Neşeli, uzun banyolar yapın, yürüyüşlere çıkın, cilt bakımı uygulayın, müzik dinleyin, yatın ya da tek başınıza yalnızca oturun ve hiçbir şey yapmayın. Kendi lüzumlarınızı önem vermenin benmerkezcilik olmadığını ve çocuklarınıza yetmek için evvel kendinize yetmeniz gerektiğini; bu sebeple de başkalarının lüzumlarına koşmadan evvel kendi lüzumlarınızı gidermeniz gerektiğini unutmayın. Vücutsal, zekasal ya da ruhsal neye gereksinim dinliyorsanız yaşamınıza çekin. Merak etmeyin, tüm bunlar sizi benmerkezci ve makûs bir anne yapmaz; sadece mutlu bir anne olmanıza destekçi olur.
Herkesi, her şeyi dinlemeyin
Analık tecrübeyi olan herkesin söyleyecek pek çok şeyi olabilir; özellikle de yaşları sizden büyükse. Ve çoğu zaman iyi maksatlı konuşmalar olsa da bu cins diyaloglar kırıcı ifadeler kapsayabilir. O surattan siz etrafınızdan destek alsanız ya da sözlerine kulak verseniz de her zaman her şeyi dinlememeniz gerektiğini kendinize andırdırmalısınız. Zira kim ne derse desin sizin yaşadıklarınız size özel; sizin çocuklarınız değişik, aile yaşantınız değişik, stiliniz, temennileriniz değişik… O surattan söylenilenlerle anlaşmak zorunda değilsiniz ya da başkalarının temennilerine analığınızı uydurmak. Boş verin, çoğu zaman dinleseniz bile fazla manevileştirmemeye çalışın; özellikle negatif yargıları…
Her şeyin sizinle alakalı olmadığını kabul edin
Annelerin yaygın özelliklerinden biri de çocuklarının yaptıkları ya da konutta olup biten her şeyden kendilerini mesul yakalamaları olabilir… Uygunsuz tavırlar sergileyen çocukların ya da dağınık bir konut etrafının mesulü anneler değildir. Kendinize boş yere yüklenmeyin. Özellikle çocuk gelişimi söz mevzusu olduğunda bir hayli gelişim düzeyi olduğunu andırın. Çocuklar gelişirken muhtelif aşamalardan geçerler ve her bir aşama zorlayıcı süreçleri kapsayabilir. Belki daha inatçı ya da sabırsız olabilirler; kaba davranabilirler, her şeye hayır deyip tüm konutu alt üst edebilirler…
Ama inanın bunların her birinden siz mesul değilsiniz. O surattan gelişmenin bir süreç olduğunu kabullenin ve sadece çocuklarınızla sevgi dolu bir etrafta hoş zamanlar geçirmeye odaklanın. Kendinizi boş yere yargılayarak mutluluğunuza mani olmayın.