Kurultayın akabinde ortaya çıkan sonucun seçmeni umutlandırdığını kaydeden CHP Genel Lideri Özel’in mahallî seçim hazırlıklarına yönelik dikkat alımlı açıklamaları oldu.
BirGün gazetesinin sorularını yanıtlayan CHP’nin yeni genel lideri, “Seçildiği yerden geride olanları değişmek gerektiğini düşünüyorum.” diyerek kelamlarını şöyle sürdürdü:
‘‘Partinin kimi gösterirse göstersin kazandığı yerde, aday kazanıyor diye mevcut belediye liderini devam ettireceğiz diye bir zaruriyet yok. 2019’daki seçimden gerideyse değişecek. Yüzde 70’le seçilmiş, artık 65’te. Demek ki bir şeyler berbata gidiyor. Meğer orada herkesin gönlünü alması lazımdı. Seçildiği yerden geride olanları değişmek gerektiğini düşünüyorum. Geriye gidiyorsa değiştirmek lazım hatta birazcık da aday adaylarına bakıp anketten sonra birbirine yakın ve yüksek adayları da sandığa koyup örgütü ödüllendirmek lazım.’’
AK Parti seçmeninin bile CHP’deki değişimden etkilendiğini kaydeden Özel, “Dört yıl daha AKP iktidarına katlanmak istemeyen bütün seçmenin sandığa gelip muhalefete dayanak vermesi gerekiyor. Toparlanan bir muhalefet olacağız. Mahallî seçimlerde elde edilecek bir muvaffakiyet, ruhsal üstünlüğün muhalefete geçmesine neden olacak. 4 yıl seçim yapmadan duramazlar.” dedi.
“KAYBETMEK ÜZERE ATILACAK ADIMLAR HAKSIZLIK OLUR”
CHP ile ÂLÂ Parti ortasında mahallî seçimde bir ittifak kurulup kurulmayacağına ait karşılıklı açıklamalar birbirini izlerken Özgür Özel’den de bir açıklama geldi.
Özel, “‘İttifak sözü biraz yoruldu. O açıdan bundan sonrası için ‘işbirliği’ demek daha gerçek olur. Mahallî seçimler, işbirliğine uygundur. İsmi ittifak konacaksa ona da karşı değilim fakat çok sayıda partinin bundan sonra bir ittifak kurmasını yanlışsız, gerekli ve uygun bulmuyorum.
Partilerin seçim bölgelerine özel iş birlikleri olabilir. Kaybetmek üzere atılacak adımlar, seçmenlerimize haksızlık olur. Adayın yanlışsız belirlenmesi çok kıymetli. Büyük parti olma kibri göstermeyeceğimizden de herkes emin olsun. Türkiye için biz muhalefete kazandıran bir formüle mecburuz. Mahallî gereklilikleri yeterli okuyan bir iradeyi göstermek istiyorum. Öteki partilerle şimdi bir temas yok lakin kesinlikle olacaktır. Kibirli olmayacağız.
Son seçilmiş genel lider olarak birinci adımı benim atmam gerekiyorsa birinci adımı da atarım. Adım atılırsa da geri çevirmem. Tüm partiler için bunu söylüyorum.’’
“CHP YÜZDE 35’İN ÜZERİNE ÇIKAR”
Yerel seçimleri ait hazırlıklar CHP’de de başladı.
‘‘Dört yıl daha AKP iktidarına katlanmak istemeyen bütün seçmenin sandığa gelip muhalefet takviye vermesi gerekiyor. Toparlanan bir muhalefet olacağız. Lokal seçimlerde elde edilecek bir muvaffakiyet, ruhsal üstünlüğün muhalefete geçmesine neden olacak. İktidar, dört yıl seçim yapmadan duramaz.
Ama o 4 yıllık müddet seçimsiz de geçse bizim partiyi büyütmemizin önünde bir mani yok. Bence demokrasinin önündeki en büyük mani, daima seçim fırtınasına maruz kalmış olmak. O vakit partiler cesurca adımlar atmak yerine, ‘Seçim var şimdilik o da beklesin bu da beklesin’ noktasına geliyor. Ben önümüzdeki 4 yıllık sürecin sonunda CHP’nin oylarını yüzde 35’in üzerine çıkaracağını düşünüyorum.’’ diyerek konuşmasını sürdüren Özgür Özel’in açıklamalarından dikkat çekenler ise şöyle:
GÖLGE KABİNE SİSTEMİ
‘‘Partimizin bu periyot tek bir sözcüsü yok. Aslında gölge kabinedeki bakanlarımızın tamamı kendi alanlarında birer sözcü. Parti içerisinde yeni bir şey deniyoruz. Ölçme, kıymetlendirme vaktimiz olacak. Mahallî seçim ayağını parti idaresi içinde idari takımlarla yapacağız. İşin bu tarafı ise siyaseten çok kıymetli figürler yaratabilir. Mesela kabinede muhakkak isimler öne çıkıyor, onlar ne yapıyorsa onu öteki arkadaşlarının örnek alması lazım.
Geneli bir şey yakalıyor, birileri geride kalıyor. Oradaki bakanı da değiştirmek lazım. Altı ay sonra, ‘Gölge kabine sistemi tutmadı. Türk milleti teveccüh göstermedi’ deniyorsa buna ikna olursak biz de bir revizyon yaparız. Denemek ve ısrar etmek gerektiğini düşünüyorum.’’
YEREL SEÇİMLER VE HEDEP
“CHP’nin bugün yakaladığı ivme ile aşikâr ittifak kapıları aralanamasa da başarılı olabileceğini görüyorum. HEDEP Eş Genel Liderleri ile aradıklarında başka ayrı görüştük. Onlara da söyledim. ‘Ziyarete gelmek isteriz’ dediler, beklerim dedim. ‘Meclis’e mi’ diye sordular, ‘Hiç fark etmez’ dedim. Genel Merkez’e de gelebileceklerini söyledim. Tercihi onlara bıraktım. Onlarla da bir işbirliği yapacaksak bunu kamuoyunun bilmeye hakkı var. Bir görüşme olacaksa açıktan yapılmasına yönelik isteği son derece haklı bir talep olarak görüyorum. ‘Siz bize dayanak verin hem de bunu kamuoyunda söylemeyelim’ deme niyetinde değilim. Hatta bunun şu açıdan da sağlıklı olacağını düşünüyorum, bütün seçmen, belirli hassasiyetleri olan, aşikâr beklentileri olan seçmenler bilsin bu seçim bölgesinde biz şu siyasi partiyle şöyle bir işbirliği içerisindeyiz.
Mesela Zafer Partisiyle yapılan bâtın protokolün birtakım Kürt seçmenleri önemli formda rahatsız ettiğini ve bunun bize bir maliyet yüklediğini de kendi kulaklarımla duydum. Diyarbakır’da, ‘Değişim olmazsa oy vermeyeceğiz, zımnî protokole çok kızıyoruz’ diye bir sürü Kürt seçmen yüzüme söyledi’’
