Roma devrinde yayıldığı alan bakımından Paflagonya bölgesinin en büyük kentlerinden biri olan Pompeiopolis‘te gerçekleştirilen kazıların bu yılki kısmı başladı.
Zımbıllı Zirve mevkisindeki tarihi Paflagonya bölgesinin başşehri Pompeiopolis Antik Kenti’nde başlayan hafriyat çalışmalarında Türk ve yabancı uzmanlar misyon alıyor.
Bölgede 2006’da başlayan hafriyatlar son yıllarda antik kentteki villa tabanı ve tiyatro üzerinde ağırlaştı.
Karabük Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji Kısmı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mevlüt Eliüşük, hafriyat çalışmalarında akademisyen uzman ve personellerle birlikte 60 kişinin vazife aldığını söyledi.
Eylülün ortalarına kadar çalışmayı düşündüklerini anlatan Eliüşük, “Çok uluslu bir takımımız var. Türklerin yanı sıra İtalya, Polonya, İspanya ve Romanyalı uzmanlar da yer alıyor. Hepsi kendi uzmanlık alanlarında çalışıyorlar. Hoş bir ahenk içinde çalışıyoruz. Villanın hafriyat çalışmalarını İtalyan grubumuz yönlendiriyor. Biz de tiyatrodaki hafriyat çalışmalarını yapıyoruz. Böylelikle Pompeiopolis’teki iki kıymetli anıtsal yapının kazılarını tamamlamaya uğraşıyoruz” dedi.
Villadaki çalışmayı bu sene bitirmeyi planladıklarını lisana getiren Eliüşük, “Villanın büyük oranda hafriyatları tamamlandı. Küçük bir kısmı kaldı. 2023 yılında Villa kazılarını tamamlayacağız. 2024’te ise ortaya çıkan mozaik ve duvarların konservasyon ve sergilenmesine yönelik çalışmaları gerçekleştireceğiz” diye konuştu.
“BÖLGENİN GEÇMİŞTEKİ GÜCÜNÜ GÖSTERMESİ AÇISINDAN KIYMETLİ BİR KENT”
Pompeipolis’in periyodunun kıymetli kentlerinden biri olduğunu belirten Eliüşük şöyle devam etti:
“Bulunduğu coğrafyayı incelediğinizde Sinop ve Amasra ortasında değerli bir yol güzergahı üzerinde bulunuyor. Bugün olduğu üzere antik periyotta de çok kıymetli tarım ve ticaret gücüne sahip. Bölgenin geçmişteki gücünü göstermesi açısından Pompeipolis kıymetli bir kent. Romalı general Pompeus gerçekleştirdiği savaşlar sonucu burayı Roma’ya katarak ismini Pompeipolis olarak değiştiriyor. Bizim elde ettiğimiz arkeolojik datalar, kentin MÖ 10 bine kadar gittiğini gösteriyor. Bu kent daha evvel de burada vardı lakin Pompeus burayı aldıktan sonra ismini değiştirdi. Kıymetli mimarı yapılar olduğunu görüyoruz.”
Kazıların 17 yıldır devam ettiğini belirten Eliüşük, “Kazılar uzun müddet yapılan zahmetli işler. Son yıllardaki süratli çalışmalar sayesinde burada bir turizm destinasyon alanı oluşturuyoruz. Burada Kastamonu ve Taşköprü’ye değerli bir turizm alanı oluşturuluyor. Bu turizm sayesinde kentin tarımdan aldığı gelir dışında ikinci bir gelir elde etmesini sağlamış olacağız. Kent tarihi müzesi ile burası değerli bir turizm destinasyonu olacaktır” sözünü kullandı.
“TÜRKİYE’NİN ADETA İKİNCİ EFES’İ”
Taşköprü Belediye Lideri Abdullah Çatal da Kastamonu’daki kültürel turizm açısından Taşköprü’deki antik kentin kıymetli olduğunu söyledi.
Kazıların yıllardır devam ettiğini lisana getiren Çatal, “Burası Türkiye’nin adeta ikinci Efes’i. Bu türlü bir tarih varken yurt dışından turist çekmemiz çok güç olmasa gerek. Biz mahallî idareler olarak elimizden geleni yapıyoruz. Biz Kastamonulu ve Taşköprülü iş adamlarından da takviye istiyoruz. Taşköprülü vatandaşlarımız da lütfen buraları tahrip etmesinler, sahip çıksınlar. Burası geleceğimiz olan çocuklarımızın geleceği olacak, iş kapıları olacak” dedi.
