Maliye Hesap Uzmanları Vakfı tarafından düzenlenen ve moderatörlüğünü finans uzmanı Prof. Dr. Özgür Demirtaş’ın üstlendiği “Yakın Gelecekte Dünya ve Türkiye” panelinin konuklarından Acemoğlu, Türkiye’nin konjonktürünü ve geleceğini yorumladı.
“En kötü senaryo, gelecek 15 senenin bundan önceki 15 sene gibi devam etmesi olur”
Acemoğlu, Türkiye’nin geleceğine dair yöneltilen sorulara yönelik şu cevabı verdi:
“Olasılığı yüzde 5’in üstünde olan bir senaryo düşünülürse, Türkiye için en kötü senaryo, gelecek 15 senenin de, bundan önceki 15 sene ve 1990’lardaki gibi devam etmesi olur. Üretkenliğin yüksek olmadığı, demokrasinin kuvvetlenmediği ve hatta 1990’larda olduğu gibi, ekonominin istikrarsız olduğu bir düzenden bahsediyorum. Halbuki Türkiye’nin demokrasiyi tesis etme ihtimali yüksek, yatırım alma ihtimali yüksek. Türkiye, önündeki 15 sene içerisinde fırsatları teperse, genç nüfusunu kaybetmiş olacak, teknolojik olarak geri kalmış olacak ve bu oldukça trajik bir durum.”
“Mehmet Şimşek’in, doğru politikaları uygulamaya gücünün yeteceğinden emin değilim”
Acemoğlu, Demirtaş’ın ekonomideki değişimin politik olarak mümkün olup olmadığıyla ilgili yönelttiği soruya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Bence şu anda mümkün değil. Mehmet Şimşek, gelebilecek kişiler içinde kalifikasyonu en yüksek olanlardan bir tanesi fakat burada bahsettiğim politikaları uygulayıp uygulamayacağından, hatta uygulamaya gücünün yetip yetmeyeceğinden emin değilim.”
“Türkiye kurumları kötüleşiyor; kurumsal çöküş, siyasi hakların çöküşüyle alakalı”
Acemoğlu, Türkiye’nin konjonktürüyle ilgili yaptığı değerlendirmede kötümser bir tablo çizerek, şunları belirtti:
“Türkiye kurumları giderek kötüleşiyor. Kurumsal çöküş, kendi başına olmuyor. Bu çöküş, siyasi hakların çöküşüyle alakalı. Bunların hepsini bir arada görmek lazım. Teknolojinin nereye gittiğine bakmamız lazım. Siyasi, sosyal ve iktisadi kurumlar, teknolojinin gittiği yeri ve teknolojinin ürünlerinin nasıl paylaşıldığını belirler.”