Radyo ve Televizyon Üst Heyeti’nden (RTÜK)n yapılan açıklamada, yayın hizmetlerinin, ilgili kanuna nazaran, şiddeti özendirici yahut kanıksatıcı, hata işlemeyi, hatalıyı ve kabahat örgütlerini övücü, cürüm tekniklerini öğretici nitelikte olamayacağı hatırlatıldı.
Ayrıca, radyo ve televizyon yayın hizmetlerinde, çocuk ve gençlerin fizikî, zihinsel yahut ahlaki gelişimine ziyan verebilecek cinste içerik taşıyan programların, çocukların izleyebileceği vakit dilimlerinde gözetici sembol kullanılsa dahi yayınlanamayacağının anımsatıldığı açıklamada, kanun kararları bilinmesine karşın son periyotlarda şuurlu yahut bilinçsiz olarak medya organlarında, belirlenen prensiplerin aksi tarafında yayınların yapıldığının tespit edildiği belirtildi.
Haber bültenleri de dahil nesil programları ve dizi sinemalarda şiddetin her türlüsünün ekranlarda olduğuna işaret edilen açıklamada, şunlar kaydedildi:
“Münferit şiddet olaylarının toplumun genelinde yaşanıyormuş üzere daima olarak radyo ve televizyon yayınlarına taşınması Kanun’a terstir. Şiddetin olağan bir olaymış üzere gösterilmesi, bu içeriklerden çocuk ve gençlerin olumsuz etkilenerek şiddeti içselleştirmesine yol açılması ve topluma benimsetilmeye çalışılması ne ahlakidir ne de insani.
Bahse mevzu reyting beklentisiyle yapılan şiddet odaklı yayın tavrı hiçbir basın meslek unsuruna de sığmaz. Ayrıyeten, yayınlardaki şiddet sarmalı tüm yayıncıların ortak imzasını taşıyan ‘Görsel-İşitsel Yayın Etik Unsurları’na de alışılmamıştır. Kelam konusu şiddet içeren ferdî olayların yayınlara taşınması mahkeme kararlarıyla da yayın yasağı kapsamına alınmaktadır.”
“BÜLTENLERDE AĞIR ŞİDDET HABERLERİNE YER VERİLMESİ KABUL EDİLEMEZ”
Açıklamada, ilgili mahkemelerin verdiği yayın yasaklarının, RTÜK’ün sitesinde nizamlı olarak yayımlandığı ve yayıncı kuruluşların bunları anlık takip etmesinin mecburî olduğu aktarılarak, şöyle devam edildi:
“Ancak, medya hizmet sağlayıcı kuruluşların bu hassasiyeti göstermedikleri açıkça ortadadır. Bilhassa halkın bilgi alma muhtaçlığını karşılaması gereken bültenlerde ağır şiddet haberlerine yer verilmesi kabul edilebilir bir yayın siyaseti değildir. Sorumsuzca yapılan ve hiçbir kontrole tabi olmayan toplumsal medya paylaşımları üzerinden gösterilen münferit şiddet manzaralarının rastgele bir editöryal süzgeçten geçmeden medyamızda kullanılması kabul edilemez.
Görsel ve işitsel medya alanını düzenleyen ve denetleyen yayıncı otoritesi olarak davetimiz, bir an önce radyo ve televizyonlarımızın kelam konusu şiddet odaklı yayıncılıktan vazgeçmeleridir. Aksi durumda gerekli raporların düzenlenerek Üst Konsey gündemine alınacağının ve gereğinin yapılacağının bilinmesini kıymetle hatırlatırız.”
Mahkeme yayın yasaklarına uyulmaması halinde yaptırım uygulanacağı belirtilen açıklamada, “Üst Şura idaresi, elinde maddeden kaynaklanan yaptırım gücünü kullanmadan evvel diyalog yolunu tercih etmekte fakat ihtarlarımızın dikkate alınmaması durumunda ise elindeki müeyyide gücünü kullanmakta çekinmemektedir. Çocuk ve gençlerin, dezavantajlı kümelerin ve toplum sıhhatinin korunması ismine ikazlarımızın dikkate alınmasını rica eder, sorumlu yayıncılarımıza şükranlarımızı sunarız.” sözlerine yer verildi.
