Dün İstanbul Havalimanı’nda gözaltına alınan kabahat örgütü önderi Alaattin İlyas Saral, tutuklandı.
Alattin Saral, “suç işlemek emeliyle silahlı örgüt kurmak” ve “nitelikli yağma” cürümlerinden 27 yıla kadar mahpus cezası istemiyle yargılanıyor.
Kamuoyunda “Sarallar” olarak bilinen organize cürüm örgütünün firari başkanı İlyas Alaattin Saral hakkında, 8 Haziran’da kırmızı bülten çıkarıldığı, örgüt önderinin, karardan bir gün sonra Belçika’nın Brüksel kentinten Tanzanya’ya gitmek isterken Belçika polisi tarafından havalimanında yakalandığı öğrenildi.
Brüksel’de mahkemeye çıkarılan İlyas Saral’ın Türkiye’de mahkemesi olduğunu, bu nedenle Türkiye iade edilmek istediğini söylediği belirtildi. Bunun üzerine Saral, Belçika’dan Türkiye’ye gönderildi. Polis takımlarınca İstanbul Havalimanı’nda teslim alınan Saral, buradan Organize Cürümlerle Uğraş Şube Müdürlüğü’ne götürüldü. Saral, süreçlerinin akabinde çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Emniyet güçleri geçen yıl Sarallar’a yönelik İstanbul merkezli iki büyük operasyon gerçekleştirmişti. 169 kişinin gözaltına alınıp, 21’inin tutuklandığı “Tümör” ismi verilen operasyonun akabinde Sarallar kümesine dava açılmıştı. Alattin İlyas Saral ise davanın en çok ortanın ismiydi.
Alaattin İlyas Saral, 90’lı yıllardan bu yana hata örgütü olarak tanınan Sarallar kümesinin son periyottaki elebaşı olarak biliniyordu.
İDDİANAMEDEN
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, örgüt elebaşının Alaattin İlyas Saral olduğu, bu örgütün ise Saral’ın yanı sıra sanıklar Erdal Acar, Fatih Sarıalioğlu, Mehmet Ulu, Ali Kaplan, Mustafa Fazlıoğlu, Osman Tellioğlu ve Tamer Çağlar tarafından yönetildiği belirtiliyor.
Örgüt elebaşlarından Erdal Acar’ın başta kumarhane kesimi ve cümbüş yerleri olmak üzere örgüte devamlılığı olan maddi getiri sağladığı aktarılan iddianamede, bununla birlikte ünlüler ortasındaki uyuşmazlıklara müdahil olup çözmesinden ötürü sanığın örgütün isminin her alanda duyulmasını sağladığı kaydediliyor.
Suç örgütünün elebaşlarından olan kimi sanıkların sorumluluk alanı ve birtakım aksiyonlarına yer verilen iddianamede, sanıkların yağma ve kumar oynamak için yer sağlama kabahatlerini işleyerek örgüte gelir temin ettikleri, örgüt yönetici ve üyelerinin geçimlerini bu sistemle sağladıkları ve örgütün temel maksadının yasal olmayan yollarla şahıslardan cebir, tehdit kullanmak suretiyle zorla maddi menfaat temin etmek olduğu aktarılıyor.
İddianamede, hata örgütü üyelerinin, şikayette bulunan müştekileri tehdit ederek sindirip davalarından vazgeçirmeye çalıştıkları, bunu yaparken ortalarında hiyerarşik bir yapının bulunduğuna yer veriliyor.
Örgüt elebaşlarının her birinin kendisine bağlı takımların bulunduğu, örgüt içerisindeki misyon dağılımına nazaran örgütsel faaliyet ve harekette bulundukları ve birbirlerinin alanlarına mümkün mertebe müdahale etmediklerine dikkati çekilen iddianamede, görevlendirmelerin örgüt önderi tarafından yapıldığı, örgüt yöneticilerinin vakit zaman birbirleriyle görüşüp danıştıkları ve kimi aksiyonları de birlikte gerçekleştirdikleri belirtiliyor.
İSTENEN CEZALAR
İddianamede, örgüt elebaşı Alaattin İlyas Saral’ın “suç işlemek maksadıyla silahlı örgüt kurmak ve yönetmek” ve “nitelikli yağma ” hatalarından 15 yıldan 27 yıla kadar, örgüt yöneticilerinden Erdal Acar’ın “suç işlemek hedefiyle silahlı örgüt kurmak yahut yönetmek” ve birden fazla defa “nitelikli yağma” ve “nitelikli yağmaya teşebbüs” hatalarından 50 yıldan 79 yıl 6 aya kadar mahpusu istendi.
Sanıklardan Mehmet Ulu’nun tıpkı kabahatlerden 15 yıldan 27 yıla, Mustafa Fazlıoğlu’nun 5 yıldan 12 yıla, Fatih Sarıalioğlu’nun 30 yıldan 49 yıl 6 aya, Ali Kaplan’ın 35 yıldan 66 yıl 6 aya ve Osman Tellioğlu’nun 10 yıldan 19 yıl 6 aya kadar, sanık Tamer Çağlar’ın ise 25 yıldan 42 yıla kadar mahpusu istenen iddianamede örgüt yöneticisi pozisyonundaki toplam 8 sanığın, “örgüt üyesi” ve “örgüte yardım eden” pozisyonundaki sanıkların işledikleri tüm cürümlerden sorumlu oldukları, bu nedenle bu sanıklara verilecek cezalardan sorumlu tutularak tıpkı cezaya çarptırılmaları talep edildi.
Davanın tutuklu sanıklarından Ahmet Cengiz Karlı, cezaevinde yaşadığı rahatsızlık sebebiyle 18 Ocak’ta hayatını kaybetmişti.
