Geçmişte Anadolu’dan kaçırılan kültür varlıklarını başarılı operasyonlarla anavatana tekrar kazandıran Türkiye, kültür varlıklarının yasa dışı ithal, ihraç ve mülkiyet transferinin önlenmesi ve yasaklanması için alınacak önlemleri barındıran, 1970 UNESCO Sözleşmesi’nin yürütme organı komitesine üye seçildi.
Üyelik seçimleri Paris’te UNESCO Merkez Binası’nda mukaveleye taraf 145 ülkenin iştirakiyle gerçekleştirildi. Kültür varlıklarının korunarak, ilişkin oldukları topraklara iadesinin teşvik edilmesi açısından değer taşıyan komiteye, Türkiye’nin üyeliği 4 yıl devam edecek. Türkiye tarafından hazırlanan; kültür varlıklarının kaçakçılığı ve tahribatını teşvik eden toplumsal medya paylaşımlarının engellenmesi ile ilgili UNESCO’yu yetkilendirmeyi bahis alan taslak, komiteye üye olan pek çok ülke tarafından takviye görerek kabul edildi.
KAÇAKÇILIKLA İLGİLİ EN TÜZEL METİN
Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdür Yardımcısı Yahya Coşkun, kültür varlıklarının kaçakçılığının engellenmesi ve tahribatının önlenmesi alanında 1970 UNESCO Mukavelesi’nin en değerli tüzel metin olduğunu söyledi. Coşkun, “Türkiye’nin uzun yıllardır sürdürdüğü ısrarlı çalışmalar hem yurt içinde hem de yurt dışında semerelerini veriyor. Bu manada kuşandığımız deneyim bizi bütün ülkelerle birlikte hareket etmeye ve onlarla birlikte yeni imkanları seferber etmeye götürüyor. Bu karar da Türkiye’nin öncülüğünde ve birçok ülkenin dayanağıyla gerçekleşti. Yalnızca bizim için değil, dünyadaki bu kontrata taraf ülkelerin tamamında kültür varlıklarının kaçakçılığından mustarip olmuş bütün köken ülkeler bakımından çok özel ve kıymetli bir iş oldu” dedi.
“UNESCO’YU GÖREVLENDİRDİK”
Yurt içinde olduğu üzere yurt dışında da bütün imkanları kullanarak kültür varlıklarının kaçakçılığının ve tahribatının engellenmesi için gerekli çalışmaları yaptıklarını belirten Coşkun, “Bu çalışmaları yaparken öncülük ederek, yenilikçi biçimlerle yeni imkanları kullanarak, bütün köken ülkelerin mağduriyetini giderecek bir biçimde çalışmalar yürütüyoruz. Tekrar öncülük yaparak dünyada kullanılan tanınan toplumsal medya platformlarında kültür varlıklarının tahrip edilmesinin önlenmesi, kaçakçılığın özendirilmesinin ve teşvik edilmesinin men edilmesi üzere bahislerde çalışmak üzere UNESCO’yu yetkilendiren bir karar taslağı hazırladık. Dışişleri Bakanlığımız ile birlikte ülkemizin öncülüğünde UNESCO’yu bu konuda görevlendirdik. UNESCO dünya üzerindeki bütün toplumsal medya platformların yöneticileri ve ilgileri ile müzakereler yaparak, kültür varlıklarının kaçakçılığının ve tahribatının engellenmesi konusunda çalışmalar yapacak. Biz bu teşebbüs ile bütün köken ülkeler ve mağdurlar için bir büyük çalışmaya öncülük etmiş bulunuyoruz” diye konuştu.
