İran-Afganistan sınırında 27 Mayıs’ta Taliban ile İran güçleri arasında üç kişinin ölmesi, çok sayıda kişinin de yaralanmasına yol açan çatışmalar doğuracağı sonuçlar açısından hayli önemli. Daha önce devlet dışı bir örgütken defalarca Pakistan sınır görevlileriyle çatışan Taliban’ın artık devletin ta kendisi olduğunu da anımsatarak, Devlet olduğundan bu yana ilk kez bir komşu ülkeyle çatışmaya girdiğini belirtelim. Ben başlıkta Taliban-İran çatışması desem de aslında bu Afganistan – İran çatışması elbette. Çatışmayı ilk kimin başlattığı konusunda her ikisi de birbirini suçluyor
Mesele şu; Afganistan’daki iki ülkeyi birbirine bağlayan Helmand Nehri’nden İran’ın doğu bölgesine su akışı sorunlu. Doğu bölgesinde ciddi bir kuraklık var bu arada. Nehrin ağzı, çatışmaların yaşandığı güneybatı Afganistan ile güneydoğu İran arasındaki sınır boyunca uzanıyor. Yani hayli önemli bir doğal sınır durumunda. Su, dünyanın bir çok bölgesinde olduğu gibi burada da ciddi bir gerginlik konusu.
Onaylanmamış su anlaşması
Helmand Nehri hem Afganistan hem de İran için önemli bir su kaynağı. İçme suyu, balıkçılık, sulama için olmazsa olmaz durumda. Bu nedenle iki ülke 1973 yılında su kaynaklarının paylaşımına ilişkin olarak Helmand Nehri Anlaşması’nı imzalamıştı. Ancak bu anlaşma hiçbir zaman onaylanmamıştır. Bu da Helmand’ın sularını İran ile Afganistan arasında bir çekişme konusu haline getirdi doğal olarak.
Bu anlaşmaya göre Afganistan İran’a saniyede ortalama 22 metreküp suyun yanısıra “iyi niyet ve kardeşlik ilişkileri” uyarınca saniyede 4 metreküp ek su vermek durumunda. Anlaşma ayrıca, anlaşmanın hükümlerini uygulamak üzere bir Helmand Komisyonu kurulmasını da içeriyordu. Ancak 2021’den bu yana iki ülke arasında su hakları, uyuşturucu kaçakçılığı, silahlı grupların varlığı gibi çeşitli faktörlerin neden olduğu bir dizi sınır çatışması yaşanıyor.
Barajlar su değil sorun biriktiriyor
Helmand nehri boyunca Afganistan’ın inşa etmeyi düşündüğü barajlar da sorunları daha da içinden çıkılmaz hale getirecek tabii. Afganistan’ın batısındaki Farah vilayetinde inşa edilen Baksh Abad barajı hidroelektrik enerji üretimine, 100 hektardan fazla arazinin sulanmasına, yolların geliştirilmesine nihayet istihdamın yaratılmasına hayli yardımcı olacak ama bubaraj aynı zamanda Afganistan’a İran’a su akışını kesme fırsatı da verecek. Bu İran’da kuraklıklara yol açabilecek bir gelişme.
Zaten daha önce yapılan bir baraj yüzünden sorunlar yaşanıyor. Afganistan’ın Chahar Burjak bölgesindeki Kemal Han Barajı 2021 yılında açıldığından beri yani. Kuraklıkla boğuşan İran bu baraja sulak alanları besleyen su kaynağını kesintiye uğratacağını iddia ederek yıllardır karşı.
Çatışmanın diğer nedenleri
Yaşanan son çatışma dahil iki ülke arasındaki gerginliğin nedeninin sadece su paylaşımı olduğu söylenemez. Uyuşturucu kaçakçılığı da önemli bir etken. Biliniyor, Afganistan dünyanın en büyük afyon üreticisi. Üretilen afyonun büyük bir kısmı İran üzerinden kaçırılıyor. İran, Afganistan’ı uyuşturucu kaçakçılığını durdurmak için yeterince çaba göstermemekle suçluyor. Gerilimin bir nedeni de bu.
İki ülke de topraklarında silahlı grupları barındırıyor. Bu da sır değil tabii. Her iki ülkede saldırı gerçekleştiren gruplar bunlar. Dolayısıyla birbirlerine yapılan saldırıları önlememekle suçluyorlar birbirini.
İran-Afganistan gerilimini arttıran nedenlerden biri de Afganistan’daki mevcut siyasi durumun belirsizliği tabii. Taliban’ın iktidara geri döndü ama bu beraberinde bir dizi belirsizlik getirdi. Bu, iki ülke arasındaki sorunların çözümünü zorlaştıran bir durum. Afganistan’da bazı sosyal medya hesaplarında Savunma Bakanı Molla Mehmet Yakup’u İran’a karşı durmaya çağıran Taliban yanlısı mesajların varlığı da endişeyi arttırıyor. Bu arada Yakup, Taliban’ın kurucusu Muhammed Ömer’in oğlu.
ABD’nin de parmağı olabilir
Bizdeki bazı şaşkınların Taliban’ı antiamerikan ya da antiemperyalist göstermelerine aldırmayın. Taliban’ın böyle bir derdi yok. Hatta Taliban ABD‘nin bölgedeki kirli işlerini üstlenmiş durumda. Onu İran’a saldırtan da belki de ABD’dir. Şundan; ABD ülkeden çekilirken tüm önemli, savaş silahlarını Taliban’ın eline bıraktı. Uzun zaman savaş yuürütebilecek silahlar bunlar. ABD’nin onları ülkeden çıkaramadığı için bıraktığına kimse inanamaz. Bunlar başta Taliban olmak üzere bir çok Afganlı gruplarca kullanılıyor. Hesap kitap yapmadan Afganistandan çekilmezdi ABD. Doğru, bölgede de Afganistan’da da hegemonyasını yitirdi ama tamamen uzaklaştığı iddia edilemez.
ABD’nin İran’ı bir çatışmaya çekmesi için Taliban hayli uygun bir araçtır.
Ne de olsa kuruluşunda büyük katkısı (!) olmuştur.
ABD’yi mi kıracak Taliban?