Küresel piyasalar, yoğun veri gündeminin takip edildiği geçen haftayı alış ağırlıklı bir seyirle tamamlarken, yurt içi piyasalarda yatırımcıların gözü Merkez Bankası’nın 21 Aralık Perşembe günü açıklanacak faiz kararında.
Hafta içinde, merkez bankaları yılın son para politikası kararlarını açıklarken, gelecek döneme ilişkin alınan sinyallerle faiz indirimlerine gelecek yıl başlanabileceğine dair beklentiler arttı.
Fed, politika faizini beklentiler dahilinde değiştirmeyerek 22 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında sabit tutarken, bankanın uzun bir aranın ardından ilk defa güvercin bir mesaj verdiği görüldü. Bankadan yapılan tahminler gelecek yıl toplamda 75 baz puanlık faiz indirimi yapılabileceği ihtimalini ortaya koydu.
Para politikası karar metninde enflasyonun yıl boyunca yavaşladığına işaret edilirken, enflasyon tahminleri bu yıl için yüzde 3,3’ten yüzde 2,8’e, 2024 için yüzde 2,5’ten yüzde 2,4’e ve 2025 için yüzde 2,2’den yüzde 2,1’e düşürüldü.
Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek enflasyona ilişkin tahminler de aşağı yönlü revize edildi. Çekirdek enflasyona yönelik öngörüler bu yıl için yüzde 3,7’den yüzde 3,2’ye, 2024 için yüzde 2,6’dan yüzde 2,4’e ve 2025 için yüzde 2,3’ten yüzde 2,2’ye indirildi. Fed’in 2026 yılı çekirdek enflasyon tahmini ise yüzde 2’de sabit tutuldu.
Büyüme tahminleri ise bu yıl için yüzde 2,1’den 2,6’ya yükseltilirken, gelecek yıl için yüzde 1,5’ten yüzde 1,4’e düşürüldü. Büyüme tahmini 2025 yılı için yüzde 1,8’de bırakıldı, 2026 için yüzde 1,8’den 1,9’a çıkarıldı.
İşsizlik oranına ilişkin tahminler ise bu yıl için yüzde 3,8, gelecek yıl için yüzde 4,1 ve 2025 için yüzde 4,1’de sabit tutuldu. 2026 yılına ilişkin işsizlik oranı öngörüsü ise yüzde 4’ten 4,1’e yükseltildi.
Ekonomiye ilişkin tahminlerini açıklayan Fed, federal fon oranına ilişkin tahminini bu yıl sonu için eylülde öngördüğü yüzde 5,6 seviyesinden yüzde 5,4 seviyesine çekti.
Fed’in federal fon oranına ilişkin 2024 yılı tahmini yüzde 5,1’den 4,6’ya, 2025 yılı için yüzde 3,9’dan 3,6’ya indirildi.
Fed’in 2026 yılına ilişkin faiz öngörüsü ise yüzde 2,9 olarak korundu. Uzun dönem ortalama faiz beklentisi de yüzde 2,5’te tutuldu.
Kararın ardından Fed Başkanı Jerome Powell, sıkılaştırma döngüsünde politika faizinin muhtemelen zirvede veya zirveye yakın olduğuna inandıklarını belirterek, banka yetkililerinin ise faiz oranlarının daha da artırılmasını uygun bulmamasına rağmen bu olasılığı masadan kaldırmak da istemediğini aktardı.
Para piyasalarındaki fiyatlamalarda, Fed’in martta faiz indirimlerine başlama ihtimali yüzde 70, mayısta başlama ihtimali ise yüzde 95’te bulunuyor.
Fed’in gelecek yıl faiz indirimlerine başlayabileceğinin sinyalini vermesi ve açıklanan verilerin ekonomide “yumuşak iniş” umutlarını desteklemesiyle küresel pay piyasalarında risk iştahı arttı.
Analistler, piyasalarda Fed’in faiz indirimlerine gelecek yıl daha erken ve daha hızlı başlayabileceğinin fiyatlandığını belirterek, bankadan yapılan tahminlerde gelecek yıl üç kez faiz indirimine gidilebileceğinin öngörüldüğünü söyledi.
ABD Hazine Bakanı Janet Yellen da açıklamalarda bulunurken, ülkede enflasyonun “anlamlı” bir şekilde düştüğünü ve Fed’in hedefine inmemesi için hiçbir neden göremediğini söyledi.
Uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Fitch Ratings küresel finans kuruluşlarının çoğunun görünümünün yüksek faizlere uyum sağlamaları sayesinde nötr olduğunu ancak ABD ve Çin’de bankacılık sektörü görünümünün kötüleştiğini bildirdi.
Öte yandan, ABD’de Finansal İstikrar Gözetim Konseyi, bu yıl ilk kez finansal hizmetlerde yapay zekanın kullanımını finansal sistemde ortaya çıkan bir kırılganlık olarak tanımladı.
Uzun bir süredir ekonomik kriz yaşayan Arjantin’de hükümet, mali krizle mücadele kapsamında, Arjantin pesosunu, dolar karşısında yüzde 50’den fazla devalüe edeceğini ve kamu harcamalarını kısıtlayacağını duyurdu.
Bu gelişmelerle 3,88 ile 27 Temmuz’dan bu yana en düşük seviyeyi gören ABD’nin 10 yıllık tahvil faizi haftayı yaklaşık 32 baz puan azalışla 3,9140’tan tamamladı.
101,8 seviyesini test ederek yaklaşık son 4 ayın en düşük seviyesine inen dolar endeksi de haftalık bazda yüzde 1,4 azalarak 102,6’ya geriledi. Altının ons fiyatı ise yüzde 0,8 artışla 2018,6 seviyesine yükseldi.
ABD ekonomisinin yumuşak iniş yapabileceği ihtimali ve petrol talebini endişe edildiği kadar düşmeyeceğine yönelik beklentilerle Brent petrolün varil fiyatı da haftayı yüzde 1,4 yükselişle 77 dolardan tamamladı.
New York borsasında pozitif seyir
Fed’in faiz kararıyla birlikte ABD’de makroekonomik verilerden alınan sinyaller ülke ekonomisinin yumuşak iniş yapabileceğine ilişkin öngörüleri desteklerken, New York borsasında da pozitif bir seyir izlendi.
New York Fed, kasım ayına ait Tüketici Beklentileri Anketi’nin sonuçlarını yayımladı. Buna göre, Amerikalı tüketicilerin kısa vadeli enflasyon beklentisi kasımda yüzde 3,4 ile Nisan 2021’den bu yana en düşük seviyesine indi.
ABD’de açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), kasımda aylık bazda değişim göstermeyeceği yönündeki piyasa beklentilerinin aksine yüzde 0,1 artarken, yıllık bazda yüzde 3,1 artışla öngörüler doğrultusunda gerçekleşti. Yavaşlamaya devam eden yıllık enflasyon 5 ayın en düşük seviyesini kaydetti.
Değişken enerji ve gıda fiyatlarını içermeyen çekirdek TÜFE ise beklentilere paralel kasımda aylık yüzde 0,3 ve yıllık yüzde 4 arttı. Bu dönemde çekirdek enflasyon yıllık bazda 2 yılın en düşük seviyesinde kalmaya devam etti.
Ülkede Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE), kasımda aylık bazda değişim göstermezken, yıllık bazda yüzde 0,9 artışla beklentilerin altında kaldı. Öte yandan, söz konusu enflasyon verilerinin ardından ABD’de S&P 500 Endeksindeki dalgalanmayı gösteren ve “korku endeksi” olarak da bilinen VIX Endeksi, 4 yılın en düşük seviyesine geriledi.
ABD’de perakende satışlar ise kasımda azalış beklentilerinin aksine aylık bazda yüzde 0,3’lük artış kaydetti. Ülkede, ilk kez işsizlik maaşı başvurusunda bulunanların sayısı, 9 Aralık ile biten haftada 202 bine düşerek piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.
Fed New York Şubesi’nin açıkladığı imalat endeksi, aralıkta eksi 14,5’e düşerek imalat sektöründe daralma yaşandığını gösterdi. ABD’de sanayi üretimi ise kasımda aylık bazda yüzde 0,2 artarak piyasa beklentilerinin altında gerçekleşti.
Ülkede, ABD’de imalat sanayi Satınalma Yöneticileri Endeksi (PMI), aralıkta aylık 1,2 puan azalarak 48,2 ile 4 ayın en düşük seviyesine geriledi.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta, New York borsasında haftayı Nasdaq endeksi yüzde 2,85, S&P 500 endeksi yüzde 2,39, Dow Jones endeksi ise yüzde 2,92 yükselişle tamamladı.
18 Aralık ile başlayan haftada salı inşaat izinleri ve konut başlangıçları, çarşamba 2. el konut satışları, Conference Board tüketici güven endeksi, perşembe haftalık işsizlik maaşı başvuruları, büyüme, öncü göstergeler endeksi, cuma kişisel gelir ve harcamalar, dayanıklı mal siparişleri, yeni konut satışları, Michigan Üniversitesi tüketici güven endeksi açıklanacak.
Avrupa borsaları haftayı karışık seyirle tamamladı
Avrupa tarafında da Fed’in ardından Avrupa Merkez Bankası (ECB) ve İngiltere Merkez Bankası (BoE) yılın son toplantısında faizleri sabit bırakırken, ECB Başkanı Christine Lagarde, faiz indirimleri için zamana değil verilere bağlı kalacaklarını söyledi.
BoE’nin politika faizini beklentiler doğrultusunda son 15 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25’te sabit bırakmasının ardından bankadan yapılan açıklamada, banka tahminlerinin politika faizinin 2024’ün üçüncü çeyreğine kadar yüzde 5,25’te kalması ve 2026 sonunda kademeli olarak yüzde 4,25’e düşürülmesi yönünde olduğu ifade edildi.
Analistler, BoE’nin dünkü mesajlarında “şahin” tutum sergileyerek olası bir faiz indirimine ilişkin beklentileri ötelediğini bildirdi. Bu gelişmelerle 1,1000 seviyesinin üzerini test eden avro/dolar paritesi haftayı yüzde 1,2 artışla 1,0895’ten kapattı.
Avrupa’da açıklanan veriler ekonomik aktiviteye dair olumlu sinyaller verdi. Almanya’da ZEW Ekonomik Güven Endeksi, bütçe krizine rağmen Avrupa Merkez Bankasından (ECB) orta vadede faiz oranlarını düşüreceğine yönelik beklentilerin artmasıyla aralıkta tahminleri aşarak 12,8’e çıkarken, Euro Bölgesi’nde de 20,3’e yükseldi.
Alman Mühendisler Derneği (VDMA), Almanya’nın makine mühendisliği üretiminde bu yıl için yüzde 1’lik ve gelecek yıl için de yüzde 4’lük düşüş beklendiğini bildirdi.
Enflasyon ve resesyon ikileminin en fazla hissedildiği bölge olarak öne çıkan Euro Bölgesi’nde, sanayi üretimi ekimde aylık 0,7 ve yıllık yüzde 6,6 gerilerken, İngiltere’de de sanayi üretimi aylık yüzde 0,8 azalışla beklentilerin altında kaldı.
Almanya Merkez Bankası (Bundesbank), ülke ekonomisinin zayıf dış talep ve sanayi üretiminin yavaşlaması nedeniyle bu yıl yüzde 0,1 küçülmesinin beklediğini bildirdi.
Öte yandan, Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Ukrayna’nın yeniden inşasına yardımcı olmak için dondurulan Rus varlıklarından elde edilen gelirlerin farklı bir hesaba aktarılmasına yönelik plan hazırladı.
Ayrıca, Fitch Ratings, Avrupa konut piyasalarının çoğunda 2024 yılında ılımlı bir fiyat artışının görülmesinin beklendiğini bildirdi. Avrupa Birliği (AB) üyesi ülkelerin liderleri, Rusya’ya yönelik, elmas ticareti yasağını da içerecek 12. yaptırım paketinde anlaşma sağladı.
Dün Uluslararası Para Fonu (IMF) İcra Direktörleri Kurulu, Ukrayna için 15,6 milyar dolarlık kredi programının ikinci incelemesini tamamlarken, 900 milyon dolarlık ödemenin yapılmasına onay verdi.
Söz konusu gelişmelerle geçen hafta Almanya’da DAX endeksi yüzde 0,05, İtalya’da MIB 30 endeksi yüzde 0,09 azalırken, Fransa’da CAC 40 endeksi yüzde 0,93 ve İngiltere’de FTSE 100 endeksi yüzde 0,29 değer kazandı.
Gelecek hafta pazartesi Ifo iş dünyası güven endeksi, salı Euro Bölgesinde TÜFE, çarşamba Almanya’da ÜFE, İngiltere’de TÜFE, cuma İngiltere’de büyüme izlenecek.
Asya borsaları alıcılı seyretti
Fed’in gelecek yıl faiz indirimlerine başlayabileceğine işaret etmesi ve ilk faiz indirimine martta başlama ihtimalinin yükselmesiyle artan risk iştahı Asya piyasalarına da taşındı.
Çin pay piyasalarındaki düşüşe emlak sektörü öncülük etti. Çin hükümetinin, ekonominin hangi alanlarını destekleyeceğine ilişkin belirsizlik sıcaklığını korurken, analistler, hükümetin sanayi politikasına öncelik verebileceğini belirtti.
Çin’de sanayi üretimi kasımda yıllık yüzde 6,6 ile beklentileri aşarken, perakende satışlar yıllık yüzde 10,1 artışla tahminlerin altında kaldı.
Japonya’da açıklanan verilere göre, sanayi üretimi aylık yüzde 1,3 artışla beklentileri aşarken, kapasite kullanım oranı yüzde 1,5 oldu.
Japonya’da öncü imalat sanayi PMI 47,7 ile öngörülerin altında kalırken, hizmet sektörü PMI 52 oldu.
Ülkede, üretici fiyatlarının kasımda neredeyse üç yılın en düşük seviyesine gerilemesi, Japonya Merkez Bankasının (BoJ) enflasyonist baskının hafiflediğine ilişkin görüşünü destekledi. Japonya’da Üretici Fiyat Endeksi (ÜFE) kasımda aylık yüzde 0,2 , yıllık yüzde 0,3 arttı.
Öte yandan, Fed’in güvercin mesajlarının ardından doların güç kaybetmesiyle 141 ile son 5 ayın en düşük seviyesini gören dolar/yen paritesi haftayı yüzde 1,8 azalışla 142,24’ten tamamladı.
Japonya Merkez Bankasının (BoJ) gelecek hafta alacağı para politikası kararları yatırımcıların odağında bulunurken, analistler, bankanın normalleşme adımlarının ilk sinyallerini verebileceği yönündeki beklentilerin güçlenmeye devam ettiğini bildirdi.
Söz konusu gelişmelerle haftalık bazda Çin’de Şanghay bileşik endeksi yüzde 0,91 değer kaybederken, Hong Kong’da Hang Seng endeksi yüzde 2,80, Japonya’da Nikkei 225 endeksi yüzde 2,05, Güney Kore’de Kospi endeksi yüzde 1,81 değer kazandı.
Gelecek hafta salı BoJ faiz kararı, çarşamba Japonya’da dış ticaret dengesi, cuma Japonya’da TÜFE takip edilecek.
Yurt içinde gözler TCMB’de
Yurt içinde geçen hafta Borsa İstanbul’da BIST 100 endeksi yüzde 1,01 artışla 7.993,85 puandan tamamladı.
Dolar/TL, haftayı bir önceki kapanışın yüzde 0,01 üzerinde 28,9901’den tamamladı.
Geçen hafta Dış Ekonomik İlişkiler Kurulunun (DEİK) Yönetim Kurulu Toplantısı’na katılan, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Dr. Hafize Gaye Erkan, fiyat istikrarının reel sektör açısından önemine dikkati çekerek, merkez bankalarının toplumsal refaha katkılarının ancak fiyat istikrarına odaklanan para politikasıyla gerçekleştiğini ifade etti.
Erkan, Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Sektörler Konseyi toplantısında da Türk lirasına geçiş zamanının geldiğini belirterek, “Bunun en doğrudan yansımalarını mevduat gelişmelerinde görüyoruz.” dedi.
Yeni ekonomi yönetiminin attığı adımlarla mayıs sonundan bu yana düşüş eğiliminde hareket eden Türkiye’nin 5 yıllık kredi risk primi (CDS) de Mart 2021’den bu yana ilk kez 300 baz puanın altına gerileyerek 290 baz puana indi.
Uluslararası Yatırımcılar Derneği (YASED), ekimde Türkiye’ye 1 milyar 188 milyon dolar değerinde uluslararası doğrudan yatırım girişi gerçekleştiğini bildirdi.
Bu arada, uluslararası kredi derecelendirme kuruluşu Moody’s, Türkiye’nin kredi notuna ilişkin değerlendirme yapılmadığını duyurdu.
Moody’s, halihazırda Türkiye’nin kredi notunu “B3” ve not görünümünü “durağan” olarak değerlendiriyor.
Uluslararası Kredi Derecelendirme Kuruluşu Fitch Ratings, ise makro ihtiyati düzenlemelerin sadeleştirilmesine yönelik adımların bu yılın üçüncü çeyreğinde Türk bankalarının marjlarını desteklediğini bildirdi.
TCMB tarafından açıklanan verilere göre, yurt dışında yerleşik kişiler geçen hafta, hisse senetlerinde 13 Kasım 2020 ve Devlet İç Borçlanma Senetlerinde (DİBS) de 25 Ağustos 2017 haftasından sonraki en yüksek girişi gerçekleştirdi.
TCMB’nin toplam rezervleri de 8 Aralık haftasında bir önceki haftaya göre 1 milyar 225 milyon dolar artışla 141 milyar 374 milyon dolara çıkarak tüm zamanların en yüksek seviyesine ulaştı.
Gelecek hafta çarşamba tüketici güven endeksi, perşembe TCMB’nin Para Politikası Kurulu (PPK) toplantısında açıklayacağı faiz kararı takip edilecek.
TCMB’nin PPK toplantısına ilişkin AA Finans‘ın beklenti anketine katılan ekonomistler, bir hafta vadeli repo ihale faiz oranının (politika faizi) 250 baz puan artırarak yüzde 42,50’ye çıkarılacağını tahmin ediyor.